Merhaba Sevgili Gönüldaşlar..
Bugün ki gönül köşemizin misafiri Turgut Tekaltı, namı diğer “Gogo Emmi” ile sizler için çok ama çok keyifli bir söyleşi gerçekleştirdim.
Azmin,Umudun,Mutluluğun,İçsel huzurun temsili noktasında fazlasıyla haz aldığım söyleşiye geçmeden önce,sizlere “Gogo Emmiyi” kısaca tanıtmak istiyorum.
Turgut Tekaltı “Gogo Emmi” kimdir?
Ağrı'da bebekken geçirdiği hastalık nedeniyle tekerlekli sandalyeye mahkum olan 78 yaşındaki Turgut Tekaltı, 68 yılı devirdiği kunduracılık mesleğini hala ilk günkü hevesle yapıyor.
Kentte "Gogo emmi”olarak bilinen 1944 doğumlu Tekaltı, henüz 6 aylıkken geçirdiği çocuk felci sonucu bir daha yürüyemedi.
Hayata engellerle başlayan, yoksulluk ve zor şartlar nedeniyle eğitiminden de mahrum kalan Tekaltı'nın hayatı, büyük bir azim örneği olarak takdire şayan bir durum..
Evli ve 5 çocuk sahibi olan Turgut Tekaltı,
15 yıllık memurluk hayatının ardından,kunduracılık mesleğinden hiç kopmadı.
Hadi gelin sizler için Hasbihal ettiğim,Gogo Emminin ders niteliğinde ki yaşam öyküsü yolculuğuna hep birlikte çıkalım.
Hayat mücadelesine çok zor şartlarda başlayan Gogo Emmi, ilk olarak sanayide bir kaynakçıda çalışır ve burada çok zorlanır.Günlerden bir gün Eski belediyenin oradan yukarı doğru çıkarken, “Dedo Memet” adlı bir ayakkabı ustasının tabureye oturarak çalıştığını gören Gogo Emmi, bu işin kendisi için biçilmiş kaftan olduğunu içinden geçirir ve Dedo Memet’in yanında işe başlar. Ve burada hayatını idame ettirmesi için günlük sadece “20 kuruş” harçlık alır.
Bir süre Dedo Memet’in yanında çıraklık yaptıktan sonra, Erzurumlu Kemal ustanın yanında işe başlar ve burada kalfalığa kadar yükselir.
Herkesin ayakkabı başına 10 lira aldığını söyleyen Gogo Emmi, kendisinin ayakkabı başına 15 lira aldığını çünkü kendi yaptığı işin sürümünün az olduğunu ve işin kalitesini üst düzey bir işçilikle arttırdığından dem vurur.
Yine günlerden bir gün dönemin Belediye Başkanı Cevdet Elçinin yanına giderek kendisine bir yer tahsis etmesini söyler. İlk zamanlar da boş yer olmadığı için biraz bekleyen Gogo Emmi, yerin tahsis edilmesiyle beraber “Ustalık” hayatına kendi kundura dükkanında başlar.
Azmin ve Umudun simgesi olan Gogo Emmi, dükkanında çalışmaya devam ederken, dükkanına gelen lise mezunu müşterilerine imrenir ve onlardan alfabeyi öğrenerek, diploma almaya karar verir.
Nitekim öyle de olur..
Celal Gökçe’nin müdürlüğünü yaptığı Cumhuriyet ilkokuluna müracat edip kaydını yapar ve ilkokul diplomasını alır. Ayrıca azmine devam ederek ortaokul ve lise diplomalarını da dışardan alır.
Bir zaman sonra arkadaşlarından biri, kombineye 100 işçi alımının olacağını ve bu alımdan 1 tanesinin engelli statüsünde olduğunu söyler. Bu söz üzerine Gogo emmi buraya başvurusunu gerçekleştirir ve kombine de işe girer. Bir süre çalıştıktan sonra dönemin müdürü Gogo Emminin
santral bölümüne bakmasını istediğini ama bu bölümde çalışabilmesi için ortaokul diploması şartı getirildiğini arkadaşı vasıtası ile iletir.Bunun üzerine Gogo emmi sabah ola hayrola der ve eve doğru yola koyulur. Daha önce almış olduğu ortaokul diplomasını bir sonra ki gün müdüre teslim eder. Arkadaşının diplomayı nereden getirdin sorusunun üzerine, bizim kundura dükkanından diyerek mizah dolu bir diyalog gerçekleştirir.
“Dükkanımı Hiç Kapamadım”
Memurluk sürecinde dükkanının hep açık olduğunu söyleyen Gogo Emmi, mesai saatleri içinde ben kombine de işteyken, çırağım ve kalfam kundura dükkanımı açık tutuyordu, mesai saatimin bitimi ile beraber ben de dükkana gelir gece 3’e kadar çekiç sallar,sabah tekrar işe giderdim.
“5 yıl usta öğretici olarak çalıştım”
Vali Kutlu Aktaş'ın Ağrı Valisi olduğu dönemde ve geçen haftaki yazımda da belirttiğim gibi Serhat şehrimizin önemli bir değeri olan Aydın Kasarın Halk Eğitim Müdürlüğü yaptığı dönemde, 5 yıl boyunca usta öğreticilik yapmıştır. Ayakkabıcılık mesleğin de o kadar hünerlidir ki, dönemin en üst bürokratlarına birçok kez ayakkabı yapmıştır.
“5 çocuğum var,6 çocuk evlendirdim”
5 çocuk ve 10 toruna sahip olduğunu dile getiren Gogo Emmi, yanında ki çırağını evlendirerek 6 çocuk evlendirmiştir. Kendi çocuklarının asker görüşüne dahi gitmediğini ama çırağının,sünnetinden tutun da askerliğine ve düğününe kadar hepsini kendisinin yaptığını söyleyerek burada bir ustanın ötesin de “babacan ve fedakar” tavrını ortaya koymuştu..
Son olarak böylesi bir hayatın içinde azmini daima diri tutup, micadele ruhundan zerre taviz vermeyen,hepimizin Gogo Emmisine Gençlere buradan bir şey söylemek ister misin diye sordum..
“Meslek Ayırt etmeksizin çalışanlar daima kazanacaktır”
Ben hiç yürüme duygusuna erişemedim. Ama hep ümitli oldum ve mücadele ettim.Gençlerden de asla ümitlerini yitirmemelerini ve hayatın içerisin de karşılarına çıkan bütün zorluklarla mücadele etmelerini tavsiye ediyorum. Aynı zaman da meslek ayırt etmesinler. Azmi ellerinden bırakmasınlar diyerek sözlerine son verdi.
Rabbimden Gogo Emmi gibi değerlerimize uzun ömürler diliyorum.
Gönül köşemiz de bir sonra ki yazı da görüşmek dileğiyle..
Her şey gönlünüzce olsun..
Güncelleme Tarihi: 27 Şubat 2021, 18:02
Hayatım boyunca Gogo kardeşimin azmini hayat mücadelesini hayranlıkla takip eden bir kişi olarak Ona hayırlı ömürler diliyor selam ve saygılarımı gönderiyorum.Ağrı 04haberi ve bu akıcı röportajı kaleme alan Murat Tanı'ı kutluyorum