İyi Parti Adayı Taner Söylemez Ezber Bozdu !

Ağrı İyi Parti Belediye Başkan Adayı Taner Söylemez kahvaltıda gazetecilerle bir araya geldi.

İyi Parti Adayı Taner Söylemez Ezber Bozdu !

Ağrı İyi Parti Belediye Başkan Adayı Taner Söylemez düzenlediği kahvaltıda Ağrı'da faaliyet yürüten yerel ve ulusal basın mensuplarıyla bir araya geldi. Kahvaltıda basın mensuplarına yaptığı açıklamalarla alışılmışın dışında oldukça samimi açıklamalarda bulunan Söylemez,"  Protokol Belediyeciliğine karşıyım. Protokol hizmetine karşıyım. Sadece halkın hadimi olduğumu 
İyi parti ve cesurlar hareketinin Belediye Başkan adayı olarak pozisyonunu hiçbir zaman bu milletin bu memleketin ve Ağrılıların menfaatleri dışında bir yerde almayacağız. Ağrılıların ve Ağrının hizmet menfaatleri nerede ve bizim nerede olmamız gerekiyorsa orada olacağız.

Şimdi Ağrı’da dil ve din eksenli bir siyaset çatışması yaşanıyor. Biz Ağrı’da yeniden dil ve din merkezli siyasetin önünü açacağız insan merkezli politik bir tavır sergilemek niyetiyle buradayız. Bu yola çıkarken Ağrının bütün meselelerini bilen meselelerine vakıf birisi olarak insan merkezli siyasetten uzaklaştırılmış kentin yeniden insan merkezli siyasetle kavuşması nı temel hedef olarak belirledik.

Ağrı’da dil ve din ekseni arasında sıkıştırılmış Ağrı siyasetinde alternatif olarak yola çıktık o alternatifi de inşallah 31 Mart akşamı yerel iktidarın sahibi yapma gayreti içerisinde olacağız. Maalesef dil ve din siyaseti arasına sıkıştırtmış bir Ağrı’da bahis ediyoruz. Hepimizin aile fertlerinde seccadeyi verip kıbleyi gösterecek kadar Müslüman’ım, ve yine her evde her sokakta iki dilde kendimizi ifadede edebilecek kadar da rahat ve özgür bir toplumda yaşıyoruz. Ama buna rağmen Ağrıda yaşanan sıkıntılar dil ve din üzerine birilerinin sermayesi olmuş. Bunları sermaye yapanlara sesleniyorum açık ve net olarak söylüyorum bundan sonra Ağrı’da sadece Ağrının siyaseti yapılacak sadece insanın siyaseti yapılacak insan merkezli bir siyaset yapılacak. Birilerinin kendi teşkilatlarını bile umursamadan halkın taleplerine göz yumup gözü kapalı bir şekilde paraşütle yukardan atadığı adaylarını Ağrı’ya getiremeyecekler buna biz müsaade etmeyeceğiz buna Ağrılılar müsaade etmeyecek .

İki partinin seçime gireceği bir seçim bekliyordu her kes ama bugün gelinen nokta dört partinin yarıştığı görülüyor. Bunlardan birisi şöhretin adayı, şöhretin adayının yanında yarışan arkadaşımız bölgenin adayı, üçüncü aday ise yine sevdiğimiz bir abimiz ama öfkesinin adayı Taner Söylemez ise Ağrı’nın Belediye başkan adayı, Ağrının meselelerine vakıf bir aday. Ne şöhretinde, ne de bölgenin talimatında, ne de öfkesinde aday değildir. Bu milletin hadimi olmak bizim için protokolün hizmetçisi olmaktan çok çok daha şereflidir. Protokol belediyeciliğinin karşısına geçmek, protokol siyasetini n karşısında durmak için yola çıktık. 

Geldiğimiz noktada yaşanan sıkıntıları tek tek sayabilecek işimin de tabi avantajları var gazetecilikte yaptığımız için tek tek masaya yatırabilecek bir güce sahibiz ama biz her şeyi biliyoruz havasında değiliz Ağrı’nın meselelerine vakıfız Ağrı’nın meselelerini masaya yatırabilecek birikime sahibiz ama çözüm noktasında birlikte olmamız gereken kurumlar var kuruluşlar var yapılar var onlarla birlikte olmayı sürdüreceğiz. Yani Ağrı’da yeniden bir istişare kültürünü oluşturacağız. Ağrı’da oluşturacağımız istişare kültürü ile vatandaşlarla halkımız ile birlikte bu kenti inşallah hep birlikte yöneteceğiz.

Ben şimdi konuşurken herkesi tanıyorum. Muhtemelen bu kentin adaylarının bu kent ile ilgili hatıraları yoktur. Bu kentin sokaklarına dair hatıraları yoktur, ama ben mahallenin çocuğuyum yani birileri Ağrı’yı Büyükşehirlerin kardeş belediyesi ilan etme çabasında ben Ağrı’nın dilenci bir Belediye dilenci bir kent olduğunu düşünmüyorum. Eğer birilerinin yardıma ihtiyacı varsa Ağrı belediyesi akıllı bir yönetimle tüm giderlerini karşılayabilecek bir güce sahip olduğuna inan birisiyim. 

Sonra biz döneriz ilçelerimize ağabeylik yaparız. Kimseyi de kardeş falan da yapmayız. Ağrı siyasetinin bu hale gelmesinin temel sebebi Ağrı’nın jakoben orta çağdan kalma jakobenist bir yaklaşımla yönetilmek istenmiyor olmasıdır. Yani Ak partinin, HDP’nin teşkilatları var, o teşkilatların birlikte olduğu programladığı temayüller var. 19 tane Ak parti adayı temayüle girmiş. 19 adaya kart göstermiş bertaraf edilmiş kim gelmiş. Şöhretin adayı bu kent şöhretle falan yönetilmez yani ilk açıklamasında ben Ağrı’ya gittiğimde huzur getireceğim saat 23:00/24:00’de insanlar rahat gezecek diyor bu kenti tanımıyor yani şöhret ne kenti tanımanıza ne de kenti yönetmeniz için yeterli değildir. Bir diğer parti Halkların Demokrasi Partisine 6 tane müracaat var ama yine bölgenin adayı geldi. Dil ve din ekseni arasında siyaset yapan bu iki parti yüzlerce müracaata rağmen paraşütle aday gönderiyorlar. 

Ağrı’da din siyaseti yapanlar kendilerine muhalif olan Kürt gençlerini PKK lı diye fişleyip, yaftalayıp bertaraf etmeye çalışıyorlar. Yine bunlar muhalif olan Türk gençlerini Fetöcü diye fişleyip yaftalayıp bertaraf ediyorlar. Dil üzerinde siyaset yapanlar kendilerinin yanında olmayanları makarnacı diye aşağılıyorlar, dil üzerinde siyaset yapanlar kendilerinin yanında olmayanları, kendilerine oy vermeyen insanları hain Kürt diye ilan ediyorlar. 120 nüfuslu bu kentine kardeşliğe ve barışa ihtiyacı var. Kardeşlik ve barış söylemleri askıda kalmış iki parti ile bu kent yönetilmez, bu kent idare edilemez bu kent mutlu yarınlara ulaşamaz.

İki gün önce 25 tane genç güvenlik soruşturması sebebiyle işten adamı geri döndürmek bu beka sorunu vardır arkadaşların aklına ne getiriyor ben bilmiyorum. Sayın Devlet Bahçeli’nin sayın Cumhurbaşkanın televizyonlarda yoğun bir şekilde propaganda ettiği beka sorunu Ağrı’da vardır. Ama Türkiye’de yoktur. Türkiye’nin beka sorunu yoktur, kimsenin Türkiye’nin topraklarına göz dikmek gibi şansı yoktur. Hiç kimsenin bu vatanın topraklarında bir karış almaya gücü yetmez. Bu millet ne Suriye’de batar, ne de Irak’ta batar. Ama bu devlet ahlaksız anlayışlarla öteleyen anlayışla ve taraf anlayışla yerle ihsan olur.
Güvenlik gerekçesi ile işten atılan bu 25 arkadaş sakıncalı ise niye geri alıyorsunuz yani devletin bekası burada başlamıyor mu. Ya siz birilerini mağdur etmek için fişleyip siyaset yaptınız, ya da bugün devletin bekasını umursamıyorsunuz ya da önemli olan 31 Mart’ta partinizi o sandıkta galip çıkarmak.

Peki bunca açığa alınan bunca işten atılan ve bunca ekmekten edinilen size ulaşamayan insanların suçu günahı nedir. Ya onları da iade edin ya da çıkın deyin ki arkadaşlar siyasi baskılar nedeni ile vatandaşları fişledik, aslında bunların hiçbir suçu günahı yok ama bize muhalifiler bizim hükümetimizin bekası devletin bekasından daha önemlidir. Onun için hepsini fişledik bertaraf ettik bunun adı aymazlıktır. Siyaseten ahlaksızlıktır, Emniyet Müdürü bu kentin Valisi sonra sokağa nasıl çıkacak, bu kentin hukukçuları yarın karşısına çıkacak bir suçluya nasıl cevap verecek. Burası tarla mı ya burada kanun yok hukuk yok mu adalet yok mu.

Bu devleti bu kadar ayağa düşürmeye hakkınız var mı. Hükümetlerin biri gider biri gelir ama devlet bakidir. Siz 25 oy çalacaksınız diye devleti sokağa düşüremezsiniz, biz size o devleti sokağa düşürtmeyiz. Ayıptır günahtır. Bu memleketin çocuklarını yeterince heba ettiniz yeterine ötekileştirdiniz.

Buradan Tüm Aday olan arkadaşlara sesleniyorum gelin hep birlikte Bağımsız Aday olalım gelin hiç birimizin ardında parti amblemi olmasın bakalım kim ne yapacak görelim." iİfadelerini kullandı.

Güncelleme Tarihi: 12 Şubat 2019, 10:13
YORUM EKLE
YORUMLAR
Deli reco
Deli reco - 6 yıl Önce

Merak ediyorum Kahvaltıda lor peyniri Var mıydı?

SIRADAKİ HABER