Demedi deme,
Biz bu seçimi de kaybederiz abdurrahman.
Daha önce nasıl kaybettiysek öyle…
Demedi deme.
İşaret parmağımı tükürükleyip aha da yazıyorum buraya.
Biz bu seçimi de kaybedeceğiz abdurrahman.
Diyesim gelmiyor ama diyeceğim yine de.
Ne demiştim ben abdurrahman?
Artık bir meslektir politika.
Doktorluk gibi tıpkı,
Öğretmenlik gib,i ihtisas mesleği bin kere yemin olsun.
“Millete hizmet” işin sloganı,
Liyakat hak getire zaten.
Erbapları var artık bu işin.
Avukat yazıhanesi gibi yazıhaneleri,
Müteahhitlik gibi hesabı kitabı var.
Yalanım varsa senin gibi kısmetsiz olayım abdurrahman,
Geçen gün birine denk geldim, adaylık düşünüyormuş,
Elinde bir hesap makinesi…
“Genel merkeze şu kadar bin lira bağış,
Seçim masrafları,
8 bin oy için şu kadar lira falan ağaya,
Yeme içme konaklama masrafları…
Kurtarmaz abi” deyip kapattı makinayı.
“Aday değilim!” dedi.
Mübareğin trene baktığı gibi
Nasıl bakıyorsan sen bana,
Ben de öyle bakmışım adama…
Sol kaşını yukarı kaldırıp kafayı salladı iki yana.
(Se n ne demek olduğunu bilirsin bu hareketin)
Ben de omuzlarımı yukarı kaldırdım alt dudağımı yukarı doğru büzerken.
(Sen bu hareketin de ne demek olduğunu bilirsin.)
“Benim bu hesaba göre her ay şu kadar adam bulmam lazım milyonluk kredi alan” dedi.
“Niyekine?” diye sordum.
“Yüzde yirmi almak için. Ama öncelikli yatırım kuşağı içinde değilsiniz.” dedi.
Bizim deli oğlana anlatır gibi, bir etraflı anlattı ki IMF’ye başkan olsa yeridir.
Ağzım açık adama bakıyorum öyle,
Senin bana baktığın gibi.
“Vay babayın rakı bardağına…” demişim.
“Olsa da içsek…” dedi gülerek.
O gün, oracıkta anladım.
Aha sana da diyorum,
Sonra demedi deme,
Biz bu seçimi de kaybederiz abdurrahman.
…
Geçen ceza verdilerdi bana, aha bunları yazıyorum diye.
Muhalifmişim ben.
İfademi alan abiye de dediydim:
“Ben sadece Ülkücüyüm, o dediğinizden değilim.
Olsa olsa gomünüstlerdir onlar” diye.
Dinlemediler.
Siyaset yapıyormuşum, öyle dediler.
“İyi de, dedim, bak bu hemşire abla,
Bu müdür abi de yapıyor.
Hele şu hem tarikatçi hem tüccar üstüne üstlük memur olan zırtapoz, her gün oy istiyor falan partiye”.
“O, başka…” dediler.
Bu aralar cemaatin boşalttığı kadroları o zırtapozgil dolduruyormuş,
Güçlülermiş anlayacağın.
Hem onlar hükümet yanlısıymış.
Bana bunu koca müfettiş dediydi,
Cebinde kırmızı mühürle dolanan.
O gün de anladım ya, sana şimdi diyorum.
Biz bu seçimi de kaybederiz abdurrahman,
Demedi deme.
…
Biz bu seçimi de kaybedeceğiz abdurrahman.
Demedi deme.
Numan’a da dediydim,
Mustafa’ya, Muhsine…
Bu siyaset sizi kaldırmaz diye de, dinlemediler.
Ne oldu?
Hiç…
Tamam, güzel şeyler de oluyor.
Dünden daha iyi en azından…
Yavuz abi var mesela, Fatih müdür var.
Hasan Hocayla, Tamer abi var eyvallah da…
Bir çiçekle bahar olacak mı, kurban olduğum.
Çiçek açacak mı evvela, yoksa üzerine parfüm sıkıp burnumuza dayadıkları naylon çiçekleri mi tercih ettirecekler, göreceğiz.
Ne kaldı ki şunun şurasında?
Ama bak,
Biz bu seçimi de kayedeceğiz.
Demedi deme abdurrahman.
MENÜ HEP AYNI SIRA DEĞİŞİK