Oldum olası merak etmişimdir bu şöhretli kaprisini.
Kastım;
“Kulisimde üç katlı tuvalet kağıdı olmazsa sahneye çıkmam!”
“Oğlum nerede bu rakının kavuni. Peynir benim sesime ey gelmir!”
“Bu sahnede oynayabilmem için güneşin 25 santigrat derece ile kuzey batıdan esmesi lazım!” cinsinden, şarkıcı artiz tayfasının saçma sapan şımarıklıkları değil,
daha kültürlü, daha entelektüel ve belki bir sürü dahası olan yazar tayfasının kaprisi idi.
Ucunda ölüm yok ya deyip, bir deneyeyim diye düşündüm.
En fazla kovardı beni.
Kaybetmeye alışık bir bünyemiz var nasıl olsa.
Bunu da atlatabilirdik.
Ölümlerle eğlenen tunç yürekli bir milletin ahfadı,
Fetö’nün 3 Temmuz 2011 kumpasından çıkmayı başarmış bir takımın taraftarı olana;
Fikrinden ötürü devlette bile itilip kakılan, makam ve mansıpları ellerinden alınan bir ideolojinin mensupları arasında yer alan birine çok da koymazdı herhalde internet sitesindeki köşe yazarlığına son verilmesi.
Baltanın sapının ağaçtan olması hikâyesi var gerçi ya, girmeyelim o bahse, dramatik bir hal alabilir sonra yazı.
Fıkra üzerine kitap yazmış adamım ben.
Nasreddin Hoca’yı benden iyi kim bilebilir ki?
Bu yüzden,
Peki ya tutarsa…
Ya okuyucu kitlem mesaj yağmuruna tutarsa siteyi, nerede bizim yazarımız diye.
Kim bilir belki yolunu bile keserler,
Haber yapmaya gittiği yerlerden kovulur,
Vali Bey akreditasyonunu iptal eder de Dedemin Oğlu can havliyle sarılıverir telefona , “Abi, gözünü seveyim yazı…” diye.
Olmadı ama.
Olsaydı siz görürdünüz bendeki o burnundan kıl aldırmayan bol fiilimsili, bağlaçlı, uzun cümleleri.
Ne mi oldu?
Mesaj attı sosyal medyadan: “Bu kadar yattığın yeter. Yaz!” diye.
“Bu aralar son romanım üzerine yoğunlaştım. Kendimi diş dünyaya kapatacağım bir süre. Üzgünüm canım, yazamayacağım.”
yada
“ Akademik çalışmalara ağırlık vermeyi düşünüyorum bu aralar. Bu yüzden bir süre yazmayı düşünmüyorum” dedim, desem yalanın püsküllüsü olacak.
Siz de yemeyeceksiniz zaten
“Hık, mık!” ettim, o kadar.
“Hem beni korkutamazmış öyle disiplin cezaları,
Ben ki Asım’ın neslinin son temsilcilerindenmişim,
Bizim abilerimiz darağaçlarında bile vazgeçmemişler davalarından, ben kıytırık bir sebepten bırakıp kaçacak adam mıymışım?”
Üstelik 40 küsur yeğeni içinde en çok sevdiği benmişim.
Bu çocuk bunu hep yapıyor ve ben de her seferinde yiyorum iyi mi?
Okuduğun üzre yine yazıyorum.
İkimize de geçmiş olsun.
Maçın ikinci yarısı başlıyor anlayacağın.
Erhan 6 Yıl Önce
Hoşgeldin abi, özlemiştik.
Sero_ağa 6 Yıl Önce
En büyük başgan bizim başgan.