Bu sabah, Ağrıya bir buçuk günlük yorgunluktan sonra indim.Diyadin münibüs saatine daha çok vardı..
Elimdeki çantam,sırtımdaki spor çantası ve başımdaki denizci arması şapkam ile,etrafın meraklı bakışları içinde,dolanıp
dururken,otogarın dışındayarı aydınlıkla,sabahın aydınlığını bekleyen,ampulün Işığı altında,ahşap bir masaya iliştim.
Sarımsak kokusunun yoğun baskısı altında,zor nefes alıp veriyordum.
Siparişimi alan garson,kocaman bir tabakta Kelle_paça çorbasını önüme bıraktı.Tuttuğu tabağın kenarın
dan,el parmaklarına bulaşan,paçanın suyunu,önündekiPeştemale silerek, "_ağabey başka emrin varmı.?" diye,sorup diğer müşterilerine bakmaya koyuldu..
Servis güzel olmazsa da, paçanın yıllar öncesi tadı kaybolmamıştı..
Gün aydınlanmış,paçadan sonra masama gelen koca bardaktaki açık çayı içerken,masama iki zabıtamemuru oturdu.. Birini,eski arkadaşlardan,Horoz Nuri'yebenzetmiştim.Hal hatır sordular,memleket sordular,Fethiyeli olduğumu söyledim..Çünkü, doğduğum şehirde yabancıydım.
Ancak,şehir mezarlığında, mezar taşlarını okuyup kimin kaldığını öğrenebilirdim.onlar,çorbalarını içene kadar sohbetdevam etmişti.
İki saati aşkın bir zamanım vardı.
Bir taksiyle şehrin merkezine gelip,Abidenin yanında indim..Üzerinde oyun oynadığım, taş duvarlar yoktu.Bahçesi küçülmüş,akasya ağaçları azalmıştı.
Bayram kıyafetlerimizle resim çektiğimizAbidenin merdivenleri yoktu.yürüdüm, hükümet konağınınEski hali ve 1965 de,Süleyman Demirel' in,konuştuğu alt giriş balkon yoktu..
Eski ortaokulun yerinde binalar yükselmiş,Rakıcı Edonun büfesi yoktu.çavuşoğlu yazıhanesini göremedim.köşede,kasorlu Lokantacı Eminin lokantasınısordum,Bursaya taşındığını söylediler..
Lokantacı, pehlivanAhmetin,sultan sofrasını sordum, "Devretti.!" dediler..Kimi sorduysam; ya rahmete gitti.yada seksenbir ildenbirini söylediler..
Maşallah,hayırsever rehberler,herkesi iyitakip etmişler...iyi ki," Fethiyeli'yim..!" demişim.! Yoksa,benimde göç öykümün ıcığını,cıcığınıda çıkaracaklardı...
Diyadin'e hareket saatim gelmişti..Amca kızı Deryayı yıllar sonra görüşüp,enişteyle tanışacaktık.ve sonrası gün,Diyadin kanyonu ve koca Murat nehrinin öyküsünü yazacağım...
Gün aydınlık ,hava ciğerlerimi bol oksijenle temizlerken
Minibüsdeki yerimi aldım..
Hoşça kalın,dostlara selam olsun.!
Mustafa Taner
Gazeteci_yazar
24.03.2018
Sero_Ağa 7 Yıl Önce
Seyahat yazılarınızı da ilgiyle bekliyoruz.