HÜDA PAR 2. Olağan Kongresi Kültür Kongre Merkezinde gerçekleştirildi. Programa katılan HÜDA PAR genel Başkan Yardımcısı Sait Şahin gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu.
Şahin ülkede tesisi edilemeyen huzurun sebebinin Devlet olduğunu ifade etti. Devlet'in Kürt meselesinde hata yaptığınada vurgu yapan Şahin tüm muhataplarla bir araya gelinmesse çözüm biter silaha dönülür dedi.
"Adalet tesis edilirse, insanlık huzur bulacak"
Allah'ın adaleti emrettiğini, bundan dolayı da HÜDA PAR olarak siyasetin merkezine insanı, mücadelelerinin merkezine ise adaleti koyduklarını vurgulayan Şahin, "Çünkü Allah, insanı değerli yaratmıştır. Yaratılışın hayatın merkezine insanı koymuştur. İnsana değer vermiştir. 'Biz insanı çok şerefli yarattık, çok değerli kıldık' diyerek insanı merkeze koymuştur. Allah-u Teâlâ insanı merkeze almış ise bizim de insanı merkeze koymamız lazım. İnsan yaşarsa devlet yaşar ve insan yaşarsa dünya yaşar orada adalet tesis olur. Adaleti mücadelemizin temeline koyduk. Çünkü Allah-u Teâlâ 'adalet' dedi. 'Muhakkak ki Allah adaleti emrediyor.' Ve peygamberlerin önüne adalet gibi bir görev koydu. Önceliklerini adalet koydu. Kitabın merkezine adaleti koydu. Tevhidin merkezine adaleti koydu. Adalet tesis edilirse, insanlık huzur bulacak, kardeşlik oluşacak, güven olacak ve gelecek sağlam temeller üzerine bina edilecek. Ama adaletten uzaklaşılır ise kardeşlik bozulur, birlik dağılır; güven, huzur kaosa dönüşür. Ve gelecek maalesef tehlikeye girer bu memlekette de uzun yıllar boyunca idarede Adalet terk edildiği için, adaletten uzaklaştırıldığı için maalesef kardeşliğimiz bozuldu. Birliğimiz dağıldı ve güven ortadan kalktı maalesef huzurumuz ve geleceğimiz tehlikeye girdi. Adalete dönmek zorundayız. Çünkü adalete dair sıkıntılarımız var sorunlarımız var adalete dair giderimiz gereken arızalarımız var." diye konuştu.
"28 Şubat sadece Gurbet Kuşları'ndan ibaret bir mağduriyet değildir; 28 Şubat'ın 'zindan kuşları' var"
28 Şubat yargısının yaşattığını mağduriyetlere dikkat çeken Şahin, "Her ne kadar birileri, '28 Şubat bitti' diyor ise de maalesef Türkiye'de 28 Şubat bitmedi. Ne sebepleri, sonuçları itibariyle ne de mağduriyetleri itibariyle bitmedi. Evet, birilerinin mağduriyetleri giderildi. Sayın Cumhurbaşkanının katılımı ile galası gerçekleştirilen Gurbet Kuşları isimli film, bu dönemde başörtüsünden dolayı okuyamamış gurbete gitmiş 28 Şubat başörtü mağdurlarını anlatıyordu. Evet, bu hafızanın bu şekilde canlı tutulmuş olması çok önemli fakat 28 Şubat, 'başörtülerinden dolayı gurbette okumak zorunda bırakılmışlardır' mağduriyetinden ibaret bir darbe ve mağduriyet değildir. 28 Şubat sadece Gurbet Kuşları'ndan ibaret bir mağduriyet değildir; 28 Şubat'ın 'zindan kuşları' var. Cumhurbaşkanının ifadesi ile halen 20 yıldır orada çürüyen kardeşlerimiz vardır. Zindanlarda 600'e yakın mağdur Müslümandan bahsediyoruz. Bu az bir sayı değil. Çocuklarıyla, anne babalarıyla, akrabalarıyla belki yüz binleri bulan bir mağduriyet var. Ve zindan kuşları adalet bekliyor. Zindan kuşları özgürlük bekliyor. Özgürlüklerinin sağlanmasını bekliyor. Onlar özgürlüklerine kavuşmadığı müddetçe, 28 Şubat'ın oluşturduğu tahribat onarılmadığı müddetçe 28 Şubat bitmiş değildir. Belki o dönemde gurbette okumak zorunda olan birileri milletvekili olmuş olabilir birileri bakan olmuş olabilir, birileri şu anda iktidarda olabilir ama 28 Şubat bitmemiştir. 28 Şubat'ın bitmesi için aletin tesis edilmesi gerekmektedir." ifadelerini kullandı.
"Vergi yükü orta sınıf vatandaşın üstüne bindiriliyor."
Toplumdaki ekonomik dengesizliğin gittikçe arttığını ve zenginlerin iktidara yanaşması ile daha zengin; orta kesimin ise vergiler ile ülkeyi ayakta tuttuğunu kaydeden Şahin, “Türkiye'nin belki
yüzyılda zor ele geçireceği fırsatlar var. Şehirler, ilçeler yeniden kuruluyor. Güzel bir gelişme ancak kurban ediliyor. Çarpık kentleşmeye, plansız şehirleşmeye kurban ediliyor. Cumhurbaşkanının şikâyet ettiği 'Biz İstanbul'a ihanet ettik.' dediği meseledir bu. Ama İstanbul'a devam ediyorlar. Kazlıçeşme’de katsayıları imarda geçen kat sayısından fazla olan o yapıları traş edemediler. Ekonomide sıkıntılarımız var. Hayat pahalılığı gittikçe artıyor. Orta sınıf vatandaş bırakın alışveriş merkezlerine gidip de sepetleri doldurmayı, pazara gidip poşetlerini dahi dolduramıyorlar. Orta sınıf vatandaş ayda bir kasabın kapısından içeri girebiliyor. Maalesef pahalılık gittikçe artıyor. Vergi yükü orta sınıf vatandaşın üstüne bindiriliyor." diye belirtti.
"Devlet, orta sınıf vatandaşın cebine gözünü dikmiş"
Asgari ücretli bir vatandaşın aldığı asgari ücretten vergi alınmaması yönünde karar alındığını ancak henüz uygulanmadığını söyleyen Şahin, "Açlık sınırında olan asgari ücretten vergi alınıyor. Devlet, orta sınıf vatandaşın cebine gözünü dikmiş. Bir taraftan, nasıl verdiğimi geri alabilirim düşüncesinde, bir taraftan da şans oyunları ile vatandaşın cebine gözünü dikmiş. Bir bakan, şans oyunlarını cazip hale getireceğini, söyledi. Bu tür şans oyunlarını orta sınıf vatandaş oynuyor. Çocuklarının ve ailesinin rızkını at yarışları ve şans oyunlarına yatıran vatandaşı bundan alıkoyması gereken devlet, şans oyunlarını cazip hale getireceğiz, diyerek vatandaşın cebine göz dikmiş." değerlendirmesinde bulundu.
"Hükümet aynı hatayı yapıyor"
AK Parti ile MHP arasında kurulan ittifaka değinen Şahin, ittifakın yeni bir darbeye zemin hazırlığının altını çizdi.
Şahin, "AK Parti İle MHP ittifak kurdu. İttifakları kendilerine hayırlı olsun. Siyasette ittifaklar doğaldır. İttifakların faturası, maliyeti bu millete mal edilememeli. AK Parti FETÖ ile de ittifak kurdu değil mi? Derin devleti temizlemek adına, ergenekonla mücadele etmek adına, ordu vesayetini temizlemek adına Gülen grubu ile ittifak kurdu. Biz anlayışla karşıladık, normaldir. Ama gözü kapalı devleti teslim etmeleri kabul etmedik. Bu memlekete darbe yapmadan önce sivil toplum kuruluşlarına yapılan darbeleri, örülen çorapları, kurulan kumpasları, bunların içerisinde mağdur edilenleri kabul etmedik. Memlekete darbe geliyor dedik, birileri kulağını kapattı, gözünü kapattı ve FETÖ memlekete darbe yaptı. Şimdi aynı hatayı bir daha yapıyorlar. MHP ile ittifak kurdular, alttan alta milliyetçi Kemalistler devlete yerleşiyor ve devletin içerisinde kendi borusunu öttürüyor. Değerli kardeşler yeni bir tehlike yine baş gösteriyor. Buradan yine sayın Erdoğan'ı uyarıyoruz, Hükümeti uyarıyoruz. Eski derin devletin kilometre taşları yine döşeniyor. Yeni bir darbenin kilometre taşları döşeniyor. Çünkü eski derin devletin bir ayağı ulusalcı Kemalistler idi ise bir ayağı da emniyet üzerinden milliyetçi Kemalistler idi. Bunlar 60 darbesini , 71 ihtilali, 80 darbesini, 97, 28 Şubatı gerçekleştirenlerdi. Bunlar darbe noktasında tecrübeliler. Bir taraftan ulusalcı Kemalistler FETÖ'nün boşaldığı yerlere doluşuyor, bir taraftan da milliyetçi Kemalistler AK Parti, MHP ittifakı ile devleti ele geçirmeye çalışıyorlar. İşte bu tehlike demek, tekrardan eski devletin güçlenmesi demek. Uygulamaları da sahaya yansıyor. Yeni bir darbenin ayak sesleri duyuluyor. Bu darbede ülkeyi kurtaramazsınız, savuşturamazsınız. Çünkü bunlar tecrübelidir. Kaldı ki halkıda rahatsız ediyorsunuz. Halk FETÖ'den muzdaripti o yüzden halk sokağa
döküldü. Siz halkı rahatsız ediyorsunuz, yarın darbe olursa halk sokağa dökülüp te sizi korumayacak hale getiriyorsunuz. O yüzden büyük yanlışlar yapılıyor, bizden buradan haykırıyoruz." dedi.
Şahin'in konuşmasının ardından kongreye geçildi. Kongrede mevcut İl Başkanı Şaban Gökhan tekrar İl Başkanı seçilerek İl Başkanı oldu.
Güncelleme Tarihi: 29 Mart 2018, 15:55