Sarıldım, kıymetimi bilmeyene ‘dost’ diye,
Sırtımda bırakmadı elbisemi ‘post’ diye.
Şimdiyse kovuyorum her geleni “höst” diye,
Bitti oyun, gitti dost, bir kez elim ‘rest’ diye!
Dostlarımız ve dişlerimiz birbirine o kadar benzer ki, bunu fark ettiğim zaman irkilmedim değil.
İlk dişlerimiz daha biz küçükken dökülür ve yerine ömrümüzün sonuna kadar bize eşlik edecek dişlerimiz çıkar. Bunlar daha sağlam dişlerdir, çene yapısı da buna bağlı olarak kuvvetlenmiştir. Hayatımızdan böyle kısa evreli arkadaşlıklar geçer, okul arkadaşları, mahalle arkadaşları ve eski iş yerinden arkadaşlar gibi; iyidir onlar ama uzun vadeli değillerdir. Bunlara bağlılığınız ve hayatınızda teşkil ettikleri alan ne kadar da büyük olsa hayatınızdan çıkacaklardır.
Yeni dişleriniz, eski dişlerinizin dökülmeye başladığı dönemde eğer diş yuvalarına zarar verilmediyse son derece şık olacaklardır ancak zamanı gelmemiş dişi çok kurcalarsanız ikame edecek diş de şekilsiz olacaktır. Arkadaşlık ettiğiniz kişiler sizde iyi bir etki bırakmamış iseler gelecekte hayatınızın bu kısmında yer edecek kişiler sizin için mesafeli arkadaşlar olarak kalacak ve dosta dönüşmeyeceklerdir.
Hayatınızda zaman ayırmanız ve bağlarınızın sürekliliğini sağlamak için dostlarınıza vakit ayırmalısınız; onlarla buluşmalı, yemeğe, eğlenmeye, karşılıklı ziyaretlere gitmelisiniz, tazelenmeli ilişkinizin kuvveti, bu sayede geçici olmaz ve onarım gerektirmez aranızdaki bağlantı. Dişleriniz de tam da böyle değil midir? Her gün düzenli fırçalamaz, yılda bir plak temizliği yapmazsanız kanal tedavi, dolgu benzeri geçici onarımlarla iyileştirmeye çalışırsınız.
Bazen de ne yaparsanız, ne kadar severseniz sevin birçok sebepten ötürü dostlarınız hayatınızdan çıkar. Aranızdaki irtibat kesilir, film kopar. Dişlerinizin talihsiz bir kaza sonucu dökülmesi gibi...
Yaprak dökümü gibi dramatiktir dostları yitirmek, yokluğu hayatınızda büyük bir boşluk bırakacaktır, etrafınızı daha boş ve kendinizi daha emniyetsiz hissedeceksiniz onların yokluğunda; hayatınızda kalanlara daha sıkı tutunarak ve hatta bazen ek kuvvetler kullanarak, aile bağı kurmak gibi, onları kaybetmemek için elinizden geleni yapacaksınız. Dökülen dişleriniz yerine taktırdınız teller, apareyler gibi.
Dost görünümlü yakınlıklarınız olacak, günü geldiğinde onlardan kurtulmanız gerektiği gerçeğiyle acıyla karşılaşacaksınız, yirmilik dişleriniz gibi.
Dostlarımız ve dişlerimiz... İkisi de vazgeçilmezlerimiz olduğu için gereken önemi göstermeliyiz. Dostlarımızın ihmalini dişlerimizi kaybetmek gibi görmeliyiz. Yerine ne yapılırsa yapılsın hiçbir işlem size gerçek dişlerinizin hissini ve algısını vermeyecektir, gerçek bir dostun yerinin asla doldurulamayacağı gibi...
Sinan Eldem
dogru diyorsunuz kaleminize saglik