Birike Birike

Kalp ağrısı sevgili uzak gözlerindeki

Işıltıda saklayarak mutluluğu, tükendi.

Unuttu şarkılarda sevdiğin melodiyi,

Unut sen de, bakışın yabancılaştığını.

Verilen sözlerin ve edilen yeminlerin tutulmamışlık acısı yıllar sonra bir sitemle koyverir kendini sancılı bir akşam karanlığında, yalnızlığın o en onulmaz yerinde…

Bir tek isteği vardır sevgilinin; tüm isteklerinize, arzularınıza, koşullarınıza, hatta abartmalarınıza kayıtsız kabullenişle karşılık vermiştir; her sabah gözlerini ilk açtığında kollarınızda uyanmak…

Ona yüreğiniz yettiğince sevgi vermeye başlarsınız, bu ilk zamanlar çok kolaydır, bir bardağı su sızdıran bir musluğun önüne koymak gibi, birike birike çoğalır sevgi, siz daha çok sevdikçe o daha çok sevmenizi beklemektedir; ilk sevmiş ve sevilmişliğin acemi tutkularıyla yaşama bağlanırsınız, tüm kökleriniz ondadır ve başka bir besin kaynağı yoktur sevginizin…

İç içe yaşanan tüm güzellikler sizindir. Mutluluğu doyasıya yaşamışsınızdır, daha fazlası mümkün değildir size göre. Yaptığınız her şeyin yarısı odur; yediğiniz ekmeğin, içtiğiniz suyun, aldığınız soluğun…

Bardak dolduğunda ise madalyonun öteki yüzü tüm acımazsızlığı ile birike birike size verdiği mutluluğu geri alır. Kurumuş ağaç gibi ortada kalakalırsınız. Ahmet Erhan’ın şiirindeki cümleyi anımsatır bu durum size: /Yine de bir çiçeğe bunca yağmur yağarsa / Kökleri toprağı saramaz olur / Üstüne titrediğim her şeyi yitirmeyi öğrendim çoktan.

Yetmemek baş gösterir birden ve kaplar bütün evreninizi; ona o kadar benzetmişsinizdir ki kendinizi, sizi açıkça belirten tüm niteliklerinizi yitirmişsinizdir hiç farkında olmadan; haliyle onun istediği kişi olacak haliniz kalmamıştır… O sizi, siz onu birike birike kaybetmeye başlamışsınızdır; bu akım çok hızlı yayılır…

Artık yaptığınız her şeyin bir yarısı eksiktir! Anlamı yoktur hiçbir şeyin! Birisi göğsünüzden sevgi üretmekle görevli organınızı söküp almıştır; elinizde kalansa yitirmişliğin ardındaki çığlıklarla dolu ağlamalardır… Yaranızı kendiniz sağaltana kadar kimse sizi duymayacak ve anlamayacaktır… Şansınız varsa bu dönemi kolay atlatırsınız; ama söz ettiğim şeyleri hakkını vererek yaşadıysanız ne yazık ki kolay atlatmak lüksünüz yoktur!

Yaşadığım olaylardan sonra bir daha asla tutamayacağım sözler vermemeye yemin ettim; acısı çift yönlüdür çünkü. Sevdiğiniz insan siz her ne kadar bardağı doldurmaya çalıştıysanız bile gerçek niyetinizin sevgi olmadığını düşünebilir; böylece ömür boyu bir ah’ın bedelini ödeme çabası içinde kalabilirsiniz.

Kırdığım tüm gönüllerden af diliyorum, af diliyorum unutma çabası içine girdiğim tüm hatalarımın faillerinden…

Bir sabah uyandığınızda sağ yanınızda sevdiğiniz insanın bulunması ve mutluluğun tüm ömrünüze yayılması dileklerimle…

Sinan Eldem

YORUM EKLE