Yapımcılığı ve yönetmenliğini Yılmaz Erdoğan’ın yaptığı 1980 öncesi Hakkari’de yaşananları mizahi bir dille anlatan Vizontele filminin bir sahnesi Ağrı’da yaşandı.
Kanser tanısının nüfusa oranla en yüksek konulduğu ve kanser nedeni ile ölümlerin en yüksek olduğu Ağrı’da 23 Ocak tarihinde Ağrı İl Sağlık Müdürü Coşkun Daharlı’nın istifası ile boşalan Ağrı İl Sağlık Müdürlüğüne geçen bunca süre içinde henüz atama yapılmazken henüz ete kemiğe bürünmemmiş hizmet binası olmayan bir kuruma müdür ataması yapıldı.
Yılmaz Erdoğan’ın gişe rekorları kıran filmi Vizontele serisinin 2. si olan Vizontele Tuuba’da kütüphanesi olmayan İl’e Kütüphane Müdürü atanması şu diyaloglarla yer almıştı;
Deli Emin: hocam, güney abi'yi buraya sürmüşler.
Aysel: ee, tayinimiz çıktı efendim, buraya atadılar.
Deli Emin: he işte atmışlar, aaaatalamışlar, ya, a. afedersin.
- Guner Bey, afedersiniz, sizi ne görevle gönderdiler acaba?
+ ben sehrin yeni kütüphane müdürüyüm efendim.
- Kütüphane Müdürü mü?
* Kütüphane mi?
^Kütüphane miiiiiiii?
`Hay Masallaaaaaaah!!!
- Vay vay vaay,vay ne şeref ne şeref, Güner bey tebrikler, artık aslanlar gibi bir kütüphane müdürümüz var, demek; bir de kütüphanemiz olsa...
Yönetme becerisini kaybeden Ak Parti Hükümetinin Müzesi olmayan Ağrı’ya Müze Müdürü ataması halk tarafından tebessümle karşılandı.
Bir takım keyfi uygulamalarla bürokrasi çöplüğüne dönüştürülen Ağrı’da vatandaşlar bu yeni atamayı Vizontele Tuuba Filminin popüler repliği ‘’Vay ne şeref,vay ne şeref ‘’diyerek karşılarken
müzesi olmayan Müze Müdürümüzün Ağrı’ya sürgün (atılmadığı) gelmediği temennisinde bulundular.
Ağrı Valisi Mustafa Koç tarafından bugün makamda kabul edilerek göreve başlayan Ağrı Müze Müdürü Yunus Yavuz’a başarı dileklerimizi sunuyor,kentin öncelikli sorunlarının da ivedilikle sonuçlandırılmasını bekliyoruz.
Acaba İsak Paşa sarayımız bir müze değilmidir.