Bugün büyük bir muhabbetle sizler geçtiniz aklımdan sevgili hırsız kardeşlerim. Yok hepinizden bahsetmiyorum! Şu karnı açken bir ekmek çalmak zorunda kalanları demiyorum. Onlar aslında siz hırsız kardeşlerimizin yüz karasıdırlar(!) İnsan hiç bir ekmeğe muhtaç olduğu için hırsızlık yapar mı? Bu işin şanına aykırı bir defa. Ben asıl hırsızlığı meslek edinen siz çooook saygıdeğer dostlara sesleniyorum. Hani şöyle daha çok para sahibi olmaktan bir türlü vazgeçemediği için çalıp çırpma hastalığına yakalanıp onun bunun hakkına giren masum ve mazlum dostlara sesleniyorum. Düşünüyorum da amma da zor işiniz varmış sizlerin be! Hem hırsız olup hem de saygın birer insan olmayı becerebilmek eminim ki sizleri ziyadesiyle yoruyordur. Hele ki hırsızlık yaparken ahlâk zılgıtları attığınızı duyanlar olmuş ki inanın bana çok etkilenmişler. Aynı anda hem öyle hem de böyle olmak için gösterdiğiniz insanüstü emek tüm emekçileri derinden etkileyip hüzünlere boğuyor. Yahut alabildiğine çalıp fakir fukara edebiyatı yapmanız yok mu; aman Allahım, gözlerimizi yaşartıyor! Ama bir yandan da bizde derin birer felsefi kapı da açıyor bu haliniz. Çünkü insanlığın fıtratına aykırı bir şekilde böylesine ikiyüzlü olmanıza şaşırmakla kalmıyoruz, ayrıca bir insanın bu denli sefil bir yaratığa neden dönüştüğüne de kafa yoruyoruz. Şayet bu yüksek ikiyüzlülük performansınızı artırırsanız yakında hepimiz bunları düşüne düşüne filozof oluruz. Bu yüzden toplumun düşünsel seviyesini artırma konusunda ciddi hizmetleriniz de oluyor. Bakın mesela bendeniz sizin sayenizde günboyu hırsızlığın tarihini araştırdım. Fakat gelin görün ki ilk hırsızlığı yapan fikir babanızın kim olduğunu bulamadım. Vardığım sonuçlara göre cinayet işleyen katillerin tarihi kadar eski bir tarihiniz var. Böylesine derin ve ezeli bir geçmişin ferdi olduğunuzdan ötürü de kendinizle gurur duyabilirsiniz. Eğer siz olmasaydınız belki de bu aciz varlık hırsızların tarihini araştırmak gibi sözüm ona kıymetli bir iş içerisine girmeyecekti. Öte yandan toplumların iktisadi yaşamına da çok ciddi faydalarınız var ayrıca. Mesela sizler olmasaydınız birçok insan fukaralığın ne kadar değerli olduğunu anlayamazdı. Hem fukaralığın çekilmez derdine düşüp aklını yitirenler, akıllı olmanın ne denli güzel bir şey oldugunu başka nasıl öğrenecekti ki? Veyahut yoksulluğun çaresizliğine düşüp intihar edenler yaşamın değerli olduğunu nereden bileceklerdi? Ya da başka bir örnek vereyim sizlere. Girmiş oldukları sefalet çukurundan dolayı cinnet getirip ailesine veya etrafına saldıranlar sizlerin sayesinde pişmanlığın değerini anladılar. Eğer sizler çalıp çırpmasaydınız insanlık nerden bilecekti sefaletin o tatlı mı tatlı yüzünü. Yaptığınız amme hizmetinin kıymetini bizler asırlar boyu unutmayacağız!!!
Diyeceğim o ki, kendinizle ne kadar gurur duysanız azdır. Çünkü onca insanın hakkını çalabilecek kadar vicdansız olmak büyük cesaret ister. Cesaret ister çünkü gideceği yeri bugünden garantilemek her babayiğidin harcı değildir. O köseleşmiş yüzünüzden büyük bir teessürle öperim.
Kalın sefa ile...
selam ustam yüreğine kalemine sağlık