Resesyon’dan Stagflasyona

Merhaba soğuk şehrin doğal gaz faturalarının kabarık geldiği,ısınmaya muktedir,yüreği sıcak kalabilmiş Ağrı Halkı

Malumunuz üzere Aket Genç Kalemler olarak perspektifimizi sadece Ağrı özelinde tutmadan,vatanımızın her bir karış toprağını kendi ilimiz olarak gördüğümüz,Türkiyemiz özelinde de yazılar yazıyoruz ve yazmaya devam edeceğiz.

Kadim insanlarımızı ülke gündeminden mahrum bırakmamak,lisanımız ve kalemimiz el verdiği müddetçe sizleri yaşanan olaylardan haberdar etmek,bir nebze olsun dertleşmek ve sizlerin takdirine,ufkunuza hitap edebilecek yazıları kaleme almak Aket Genç Kalemlerin şiarı ve görev olarak kabul ettiğini belirtmek istiyorum.

Kâh dertleşelim,kâh dertlenelim.

Ama ne olursa olsun,bu vatan hepimizin bunu unutmayalım.

Ülkemizin son dönemlerde ekonomik kriz ile karşı karşıya kaldığını bilmeyen,duymayan,hissetmeyeni yoktur diye düşünüyorum.

Zor günlerin geride kaldığını söyleyerek umut tüccarlığı yapmak yerine,daha realist bir bakış açısıyla daha zorlu günlerin bizleri beklediğini ve işimizin çok ama çok zor olduğunu belirtmek istiyorum.

Yüksek faizin,yüksek enflasyonun harmanladığı,her geçen günün bir önceki günü arattığı süreci bir kılıç keskinliğiyle hissediyoruz.

Resesyon olur mu diye ekonomistler çokça konuşmuştur muhakkak. Ama acı gerçek 

şu ki,resesyon oldu. 

Not:(Resesyon, bir ülkenin ekonomik faaliyetlerinde en az altı ay süreyle gerileme yaşanması nedeniyle reel gayri safi yurt içi hasılanın düşmesi, ekonomik faaliyetlerde duraklaması, negatif anlamda istikrarlı bir konjonktür dalgasında doruğu izleyen reel ekonomik faaliyet düzeyinde ılımlı daralma aşamasıdır) 

Ülkemiz adım adım Stagflasyona doğru gidiyor.

Not: (Stagflasyon, bir ekonomide durgunlukla enflasyonun bir arada yaşanması durumu)


Böylesi bir gidişatın ortaya çıkaracağı en önemli problem ise İŞSİZLİK olacaktır.

Özellikle Haziran ayı verilerinin iş dünyasında büyük bir parametre yarattığını düşünüyorum. Çünkü turizm sezonunda işsizliğin bu kadar artmış olması,ekonomi alanında alarm verdiğimizi göstermekte.

Türkiye’nin acı ortodoks reçeteler kapsamında,şu an mevcut uygulamış olduğu ekonomik parametreler arasında,önce kanamayı durdurmak, sonra acı da olsa narkozsuz bir şekilde ameliyat sürecine girmesi gerektiği galiba herkesin malumu.


2021 Eylül ayında yapılan faiz indirimlerinin bedelini hep birlikte ödedik ve ödemeye devam ediyoruz.Para politikasının hala bir süre daha sıkı kalacağını düşünüyorum.


Unutulmamalıdır ki Türkiye her daim sıcak parayı sevmiştir ve sıcak paraya asla sırt çevirmemiştir. Şu an mevduat faizlerinde carry trade (faiz oranı düşük olan bir para biriminden borçlanıp, borçlanılan parayı daha yüksek faizli bir para birimine çevirerek gelir elde etme işlemidir) olayı da umarım son dönemlerde başımıza bela olan,KKM etkisini yaratmaz.

Demem o ki ekonomide büyümeyi seven bir Türkiye var. Yüksek faiz,yüksek enflasyon,işsizlik bir döngü içerisinde..

Galiba uzun bir süre daha yukarda belirtmiş olduğum parametreler ışığında,aynı bedende can gibiyiz biz ayrılamayız..

Umarım düzeliriz. Çünkü ülkemizi çok seviyoruz.

Dostça kalın. Hipertansiyonsuz ve enflasyonsuz günler diliyorum.