Merhaba sevgili Ağrı Halkı,bugün Aket Genç Kalemler Şubesine bağlı olduğum ilk yazımı sizlerin takdirine sunmanın gururunu yaşıyorum.
Her şey Ağrı İçin..
Malumunuz üzere Ağrı eğitim sıralamasında 79. Sıradaki yerini korumakla beraber,bu içler acısı tablonun yüzümüze bir utanç olarak çarpması,keskin bir kılıcın kınından çıkarılıp herhangi bir uzvumuzun doğranması acısıyla eşdeğer bir durum.
Muhakkak ki eğitimde fırsatlar eşitliği sunulmalı,teknolojinin batı illerine götürüldüğü kadar,doğu illerine de eşit bir şekilde dağıtılması elzem bir konudur.
Buraya kadar bir problemimiz yok.
Genel eğitim sisteminin Doğu Bölgelerinde özele indirgenerek yapılması taraftarıyım.
Nasıl mı?
Tarım ve hayvancılığın revaçta olduğu Ağrı ilimizde çocuklarımıza bu konuda eğitim perspektifini genişletebiliriz.
Evet Köy enstitülerine geri dönüş fikriyle paralel bir fikir olduğunu söyleyebilirim.
Ağrıda ki bir çok genç eğitim hayatını sonlandırdıktan sonra ya işsizler ordusuna katılıyor,ya da Yurtdışına çalışmaya gidiyorlar.
Peki bu gençler bizlerin milli sermayesi değil mi?
Ne acı verici bir tablo değil mi?
Bakın İran hemen yanıbaşımızda..
Ortaöğretim çağında ki çocuklarımıza Farsça derslerini öğretip,çocuklarımızı hayata daha aktif,daha üretken yetiştirebiliriz.
Gençlerimiz burada ticaret hacmini genişletip,ülkemizin katma değerine katkıda bulunabilirler.
Mutlu bireylerin olduğu toplumların daima kalkınmış toplumları da beraberinde getirebileceğini unutmayalım.
Şu an gençlerimiz okullarda temel eğitim derslerini görüyor ve bu durum tüketim toplumuna çanak tutar.
Üretken bir toplum istiyorsak,bu bölgelerde temel eğitim derslerinin yanında,muhakkak geleceğimizin teminatı olan çocuklarımızı hayata çok daha rahat bir şekilde kanalize edebilmek için,bölgesel eğitim modeline geçmemiz gerekiyor.
Ziraat Dersleri ve Çalışmalarında Tarla Ziraati, Bahçe Ziraati, Fidancılık, Meyvecilik ve Sebzecilik Bilgisi, Sanayi Bitkileri Ziraati, Zooteknik, Kümes Hayvanları Bilgisi, Arıcılık, İpekböcekçiliği, Balıkçılık ve Su Ürünleri Bilgisi, Ziraat Sanatları konularını,bölgeye indirgemeli ve bu alanlar ile ilgili kadrolar açılmalıdır kanaatini taşıyorum.
Bir çağrımda Ağrı Milli Eğitim müdürüne..
Sayın Müdür.. Al sana proje. Gel hep birlikte bu projeyi geliştirelim. Bizler de Aket Genç Kalemler olarak seninle birlikte gerekirse geceli gündüzlü Ankara Yollarını aşındıralım,çalmadık kapı bırakmayalım.
Bu şehrin kaderini değiştiren müdür olarak tarihe geçebilirsiniz. Alın size fırsat.
Alın size Ağrı gençliğinin ferasetli duruşu.
Biz bu şehirde doğduk,bu şehirde öleceğiz.
Kimse artık Ağrı Halkı,Ağrı gençliği ne istediğini bilmiyor diyemeyecek.
Tüm kurumlar şunu çok iyi bilsinler!Çalışmaya ve üretmeye niyetiniz varsa Ağrı gençliği sonuna dek sizlerin arkasında duracaktır.
Evet sevgili Ağrılılar. Hep birlikte bu şehre sahip çıkalım. Fikir üretelim. Bizlere muhakkak ulaşın lütfen.
Her bir ferdin fikirleri bizler için çok ama çok önemli olacağını bilmenizi istiyorum.
Bundan sonra her işin takipçisi olacağımızıda bilmenizi isterim.
Üreterek kalın…
Nerdeyse her okulda öğretmenler öğrencileri motive etmek için, oğlum okuyun bu memleketten kendinizi kurtarın telkinleri yapıyor. Ebeveynler okuyup meslek sahibi olmuş evlatlarının ağrıya gelmemesi için baskı yapıyor. Bir memlekette kalifiye personel olmazsa yaşam kalitesi artmaz, eğitim sağlık yaşam standardı artmaz, haliyle göç kaçınılmaz. İyi öğretmen, İyi sağlıkçı, avukat, mühendisi ,tamirci ,ustası, aşçı kalacak ki şehir kalitesi artsın, yoksa kimse bu şartlarda kalmaz, kalan da ahmak muamelesi görüyor. Size canlı bir örnek vereyim yıllarca Ağrı'da kalan gerçekten işinin ehli iyi bir doktor var, o hemşerilerimizin sürekli hocam ne işin var Ağrı'da batıda gül gibi işini yaparsın diyenler o kadar çok ki