Saat 3'te kalkabileceksen ne âlâ, yok eğer kalkamazsan geceden hiç uyuma derim. Yoksa öyle 8 - 9 gibi güzelce gider doğalgaz aboneliğimi yaptırırım dersen gider öyle bakınırsın sadece. Oysa geceden gidip sıraya girenleri görüp, "Keşke ben de geceden gelseydim." dersin. Hem bakmayın, harikadır geceden sıraya girmek. Yaşlı amcaları görür de hasbihal edersin oracıkta(!) Ee yaşamı boyunca sıra tecrübesi edinmiş büyüklerimizden feyiz almak gibisi var mıdır hiç? Bir konu hariç her şeyi konuşursun o sırada. Kimi askerlik hikâyesini anlatır, kimi evi nasıl yaptırdığını anlatır, kimi tezek sobasına duyduğu özlemine dem vurur. Ee o arada biri boş bir arsada ateş yakmışsa, hele ki hayrına bir de çay yapmışsa ne güzel. Gider ısınırsın. Dedim ya her şeyi konuşursun bir konu dışında. O konu ise kimsenin aklına gelmez. Ne midir? Tabi ki "Niye geceden o sıraya girdiğimiz." Bilmem kaçıncı yüzyılda geceden sıraya girmek mi olur diye atıp tutmak da istemiyorum. Valla paşa paşa sokuyorlar o sıraya! Gerçi bunu düşünmeye de fırsatın olmaz. Çünkü o ayaz yok mudur? Bırak düşünmeyi, insan olmayı bile unutturur o ayaz.
Şimdi ne diyor bu adam diyeceksiniz. Eğer bunu diyorsanız şanslısınız. Çünkü benim gibi o doğalgaz sırasına girmediniz. Allah da göstermesin hani. Ölümden beterdir vallahi. Bizim bu geceden başlayan doğalgaz şirketinin önündeki sıradan bahsediyorum. Hâlen yediğim ayazın etkisi geçmediğinden bölük pörçük yazıyor olabilirim şu an. Hele ki o sıradaki 80'ine merdiven dayamış amcanın durumunu hiç düşünemiyorum. Düğmeleri kopmuş paltosunun yakasını kulaklarına kadar çekse de yüzündeki morluktan anlaşılıyordu eşkali. 1.60 boylarında, çelimsiz, ağzında dişi kalmamıştı garibin. Ellerini neredeyse ağzına sokacak gibiydi soğuktan. Atkısı boğazına dolaşmış, soğuktan gözlerinden yaş akıyordu. Tek derdi evine birazcık da olsa sıcaklık taşımaktı.
Şu kapitalizmin en takdir ettiğim(!) özelliği işine gelmeyince dünyanın en azman canlısı olmasıdır. Kimsenin ne yaşına ne de yediği soğuğa aldırış etmez. Onun deyimiyle birkaç "personel" daha almış olsa bunlar yaşanmaz. Daha doğrusu insani bir ifadeyle birkaç "çalışma arkadaşı" daha işe alıp milleti sıraya sokmama normalliğini bile yapmıyor. Ama işine gelse hem vallahi hem billahi bidonla gaz taşır o 80'lik amcanın evine. Acaba diyorum paramızla aldığımız o gaz mı daha doğaldır yoksa geceden girdiğimiz sıralar mı? Sanırım bu sıraya girmeler bana daha doğal geliyor.
Ama o gaz sırasının galiba en sevindirici tarafı o amcanın saat 10 gibi işini halledip yüzünde civan bir gülücük açmasıydı. Düşünün ki sevindiğim tek şey buydu. Güler misin, ağlar mısın? Yoksa hâlen birilerinin bu milletle dalga geçip gülmesine çıldırır mısın?
Kalın safa ile…