Kapora olarak Ağrı Dağı’nı isteyenlere Türkiye’yi verdiler!

Sezgin Baran Korkmaz'ın karapara ortağı, Ermenistan doğumlu Amerikan
vatandaşı, diaspora mafyası Lev Aslan Dermen.
Lev Aslan Dermen'in avukatı, Mark Geragos.

Kim bu Mark Geragos?

Türkiye'den peşinat olarak Ağrı Dağı'nı isteyen arkadaş!

Dedesinin ve babaannesinin soykırımdan kurtularak ABD'ye göçettiğini öne
süren, Ermeni kilisesini temsil eden, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne karşı
ABD'de açılan sözde soykırım davalarının diaspora avukatı.

“Türkiye akıllı bir devlet olsa, topraklarının bir kısmını tazminat olarak
Ermenistan'a verirdi, Ağrı Dağı iyi bir peşinat olabilir” diyor!

Ermenistan a verirdi, Ağrı Dağı iyi bir peşinat olabilir diyor!

Sözde soykırım tazminatı almak için Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'na
Ziraat Bankası'na Türk Hava Yolları'na dava açtı.
1915'te Ermenilerin paralarına el konulduğunu ve bu paraların Merkez
Bankası'na aktarıldığını iddia ediyor.
Yüzmilyonlarca dolar tazminat istiyor.
Adana İncirlik Üssü'nün arazisini istiyor.
İstanbul'da araziler istiyor.
Müzelerdeki eserlerimizi istiyor.

New York Life Insurance şirketi, Osmanlı döneminde İstanbul'da şube
açmıştı, çok sayıda Osmanlı vatandaşı bu şirketten hayat sigortası yaptırmıştı.
Mark Geragos bu şirketten hayat sigortası bulunan ve 1915 olaylarında
ölenler adına dava açtı, 20 milyon dolar tazminat kazanılmasını sağladı.

Yine benzer şekilde, Osmanlı döneminde Ermenilere hayat sigortası yapan
Axa şirketine dava açtı, 17 milyon dolar tazminat kazanılmasını sağladı.

Bu iki dava ABD'de emsal oldu, 10 binden fazla hayat sigortası poliçesi için
mirasçılar tarafından davalar açıldı, duruşmalar devam ediyor.


Almanya'ya da el attı… Sözde soykırım sırasında öldürülen Ermenilerin
mevduatlarına el konulduğu iddiasıyla Deutsche Bank'a Dresdner Bank'a
dava açtı, tazminat pazarlığı yapmak istedi, Almanlar bunu kapıdan bile içeri
sokmadı.

1982 yılında Los Angeles başkonsolosumuz Kemal Arıkan suikaste uğramış,
Ermeni terörist Hampig Sasunyan tarafından şehit edilmişti.
Sayın basınımızda, Mark Geragos'un Hampig Sasunyan'ın avukatı olduğu
yazılıyor.
Aslına bakarsanız, Sasunyan'ın avukatı Mark Geragos değil, babası!
1982'de suikast işlendiğinde Mark Geragos henüz hukuk fakültesini bile
bitirmemişti.
Ermeni terörist Sasunyan'ın avukatlığını Mark Geragos'un babası Paul
Geragos üstlenmişti.
Baba Geragos 2016 yılında öldü, babasının yerine oğul Geragos bayrağı
devraldı, Sasunyan'ın avukatlığını üstlendi.
Yani…
Babadan oğula, nesilden nesile diaspora avukatı bunlar.

(Asala'nın Türk diplomatlarını dünyanın her yerinde takır takır şehit ettiği
dönemde, New York'ta Türkevi'ne bombalı saldırı düzenlenmişti.
Bu saldırıyı Ermeni terörist Murad Topalyan gerçekleştirmişti, yakalandı.
Amerikan Ermeni Ulusal Komitesi'nin başkanıydı, Türk hedeflerine saldırılarda
kullanılan bombaları Cleveland'da kiralık bir depoda sakladığı ortaya çıktı,
Amerikan vatandaşı Ermeni gençlerini Lübnan'a götürdüğü ve
suikast/sabotaj eğitimi almalarını sağladığı ortaya çıktı, 37 aya mahkum
edildi.
Bu terörist elebaşı Topalyan'ın avukatı da baba Geragos'tu.)

(Ermeni teröristlerin, katillerin, bombacıların avukatlığını yapmak, Geragos
sülalesinde babadan oğula aktarılan bir gelenek.)

(Bu arada, sayın basınımızda, Mark Geragos'un avukatlığını yaptığı Ermeni
mafya lideri Lev Aslan Dermen'in Türk vatandaşı olduğu yazılıyor.
Pek öyle değil.
Levon Termendhzyan olan adını Lev Aslan Dermen olarak değiştirdi ama,
Türkiye'de değil, ABD'de değiştirdi, ABD mahkemesinin kararıyla değiştirdi.
Türk vatandaşlığına başvursaydı, başka sorunlara yolaçardı, deşifre olurdu,
çünkü Levon aynı zamanda Ermenistan vatandaşı… Türk vatandaşı olmak
yerine, adını Türkçeleştirmek, kamuflaj için elbette daha pratikti.

Adını soyadını mahkeme kararıyla değiştirirken, Türkçeleştirirken, avukatı
yine Mark Geragos'tu.)

E şimdi bakıyoruz…

Türkiye'den peşinat olarak Ağrı Dağı'nı isteyen diaspora bağlantılı şebekeye,
“hayırsever işadamı” Sezgin Baran Korkmaz'ın “itibarlı ortağı” diye, Boğaz'da
yalılar, Bodrum'da beş yıldızlı oteller vermişiz.

Soykırım yaptığımız iddiasıyla Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'na Ziraat
Bankası'na tazminat davası açan diasporanın, mafya ayağına, teknoloji
şirketlerimizi, ilaç şirketlerimizi vermişiz.

Ermeni kilisesi adına, soykırım tazminatı olarak İstanbul'dan toprak talep
eden, Adana İncirlik üssü'nü filan isteyen diasporaya, Kuruçeşme'de
Ortaköy'de Beylerbeyi'nde kupon araziler vermişiz.

Sayın devletimizde hiç kimse “kim bu herif” dememiş, “arkasında kim var”
diye merak etmemiş.

Diaspora mafyasının ortağını “Robin Hood” ilan eden çantacı gazetecilerimiz
de, bu emeklerinin karşılığı olarak süperlüks suitlerde avantadan ağırlanmış,
hediye altın kalemler almış.

Bu ibretlik kepazelikler… Tarikat-cemaat-zırcahil koalisyonunun, ulusal
güvenliğimizi ne hale getirdiğinin, milli istihbaratımızı ne hale getirdiğinin,
ezan susmaz bayrak inmez edebiyatı yapanların, devletin bekasını ne hale
getirdiğinin kanıtıdır maalesef.

Bu mübarek vatanın, kimlere emanet edildiğinin kanıtıdır.

YORUM EKLE