Merhaba sevgili okurlarım.
Geçen yazımda belirtmiş olduğum enflasyon inatçı,halk fırsatçı yazımın ne kadar haklı ve ne kadar üzücü bir durum olduğunu belirtmek istiyorum.
Yeni yılla girmeden ve asgari ücret fiyatları zamlanmadan,etiket fiyatlarının şimdiden %20-30 bandında değişim gördüğüne hep birlikte şahitlik ediyorum.
Daha dün markete gittiğim’de sürekli almış olduğum temel ve zaruri ihtiyaç liste fiyatlarının değiştiğini görmek beni fazlasıyla derinden yaraladı.
Henüz asgari ücret zammı gelmemişken yapılan bu fırsatçılığın,bu aç gözlülüğün takdirini siz değerli okurlarımın vicdanına bırakıyorum.
Noluyor yahu. Savaşta mıyız?
Savaşta olan toplumların bizden ne kadar ahlaklı olduğunu belirtmeme gerek yoktur sanırım.
Şimdiden etiket fiyatlarına %20-30 geçiş aralığı ekliyorsunuz,asgari ücrete zam geldiği vakit bir o kadar da yeni yıla girerken yapacaksınız.
Bakın bu sadece 3 harfli marketlere ve kurumsal satış yapan firmalara özgü bir durum değil. En büyüğünden en küçüğüne,en yerlisinden en yersizine kadar hepsi hırsız ve fırsatçı olmuş durumda.
Edi bese!!!!
Gözünüzü toprakta doyurmuyor artık..
Vatandaşlarımıza çağrıda bulunmak istiyorum.
Alışveriş yaptığınız yerlerde fahiş fiyat uygulayan işletmelere şu soruları sorun..
Hayırdır dolar mı arttı?
Hayırdır savaşa mı girdik?
Hayırdır asgari ücret zammı geldi de bizim mi haberimiz yok?
Bakın arkadaşlar,düşünmeyi bırakmış sorgulamadan yoksun toplumlar sürekli birileri tarafından mağdur edilecektir.
Lütfen sorgulayın.. Lütfen Eleştirin..
Gerekirse bu kişileri ifşalayın.. Halkımız zaten hepsinden haberdar ama biz bir araya gelmedikçe,kendi haklarımızı savunmadıkça,düzen içerisinde sömürülen olmaya devam edeceğiz.
Şahsen ben öyle yapacağım.
Bu fırsatçılarla mücadele etmeye devam edeceğim. Ama bu mücadele de hepimizin el ele vermesi lazım.
Bu kadar çürümüş bir toplumu düzeltmenin tek yolu,içinde ahlak ve etik kuralları barındıran vicdanından hala kopmamış bizlerin vermiş olduğu,temiz toplum ve ahlaklı toplum sloganlarımız olacaktır.
İnsanlık onurunun ayaklar altına alınmasına,temel besin kaynaklarına dahi ulaşamamasına sesimizi yükselterek cevap verelim.
Ekonomisiyle,sağlığıyla,eğitimiyle,sosyal hayatıyla Türkiye’de sondan birinci olan ilimizde yaratılan bu mağduriyet düzeni,insani hassasiyetlerimizin ortadan kalkmasına neden oluyor.
Evet değerli okurlarım. Bu düzenin son bulması için bizlerin bir şeyler yapması gerektiğini unutmayalım.
Gerekirse raflarda ki zamlı ve fahiş fiyat uygulaması olan ürünleri almayalım. Bırakalım ellerinde kalsın.
Bunu en azından bir süreliğine de olsa yapabiliriz.
Geleceğimiz olan yarınlarımıza,çocuklarımıza miras bırakacağımız en güzel şey,yaşanılabilir bir toplum olacaktır.
Fırsatçılara göz yummayalım. Gereken mercilere şikayet etme noktasında geri adım atmayalım.
Unutmayın ki birliktelik bu şehrin kaderini belirler.
Birlikte olacağımız yarınlar için şimdiden birbirimize destek verelim.
Başka Ağrı yok..
Görüşmek dileğiyle..