Ülkemizde sığınmacı işgaline karşı çıkanlara ‘ırkçı’ suçlaması yapanlar kimler? Veya onlar hangi ırkın ‘gizli ırkçı’sı?
Savaştan kaçarak ‘başka topraklarda vatan kazanmak’ veya ‘başkasının vatanını yutmak’ sığınmacılara düşecek, savaş yenilgisi yaşamadan vatan kaybetmek bize, öyle mi?
Pop-İslâmcıların ‘ensar-muhacir’ üçkâğıdı ve dış destekli sol-liberallerin Batı’yı koruma mesaileri, tehlikeyi yeni Moğol istilasına çevirdi… Ayrıca Afgan ve Pakistanlı işgali arttıkça ‘ensar-muhacir’ edebiyatı yerini pişkinliğe bıraktı…
Bir devlet, bir millet kendi eliyle kendi geleceğini kemiriyor… Osmanlı’nın enkazından ulus-devlet çıkaran bir akıl, şimdi o ulus devletin tuğlalarının birer birer söküldüğüne sessizce şahitlik ediyor…
***
Boşuna isyan etmiyoruz: Bir de hudut namussa veya namussuzluksa her tarafta öyle olmalı değil mi? Neden bütün sınırlarımız aynı titizlikle korunmuyor?
Doğu ve Güney sınırımızdan girenler, Batı sınırımızdan Avrupa'ya geçmek isteyenlere göre çok rahat!.. Hudut namusundan vazgeçtiysek, bırakalım her isteyen sığınmacı Batı'ya da istediği gibi geçsin… O sözleşmenin de canı cehenneme… Ege Denizi'nde yakalanan göçmen tekneleri, Trakya'da Meriç'te kovalanan sığınmacı haberlerini duymayalım artık… Bir avuç Dolar vererek, Türkiye'ye 'etnik duvar' muamelesi yapan Batı düşünsün sonrasını, “Hudut nedir, ne anlama gelir?'' diye…
İleride daha ağır millî felakete dönüşecek şu ağır takasa bakar mısınız: Ülkenin yetişmiş beyinleri Batı'ya göçmek için her fırsatı kollarken, yerlerine Orta Doğu'yu bu topraklara taşıyacak kavim ve kabileler geliyor!.. Sadece nüfus yapımız değil, nüfusumuzun kalitesi de aşağı doğru çekiliyor… Daha 10'lu yaşlarda çocuklar Batı'ya yerleşmenin hayaliyle yaşıyor… Orta vadede Türkiye'yi 'kendisi' olmaktan çıkarabilecek korkunç bir takas, ayak seslerinin ötesine geçmiş durumda…
Bütün bu dönüşüme sebep olmak yetmiyormuş gibi, bu istila ve dönüşüme itirazı olanlar hedef hâline getirilmek, sözde sindirilmek isteniyor… Türk'e karşı ırkçı nefretini, ideolojilerinin arkasına gizlemiş kimi bölücü, kimi liberal görünümlü, kimi siyasî İslâmcı bu konuda ağız birliği etmiş hâlde…
Aslında çok derin analizlere bile gerek yok… Sadece bu üç grubun herhangi bir konuda ittifak etmiş olması, Türk milletine kurulmuş tuzağı belgelemeye yeter…
***
Batı, tehlikeyi az bir Dolar karşılığında Türkiye sınırında tutmanın rahatlığında… ‘İkinci Ruanda’ gibi yapacakları Türkiye’de Libya’nın veya Lübnan’ın koyduğu tavrı koyacak bir irade görülmüyor ne yazık ki…
Sığınmacıların Türkiye’deki kalıcılık ihtimalleri arttıkça tavırları da değişiyor… Başlangıçtaki ‘ezik misafirlik’ artık buraları sahiplenme duygusuna dönüşüyor, neredeyse Türk’lere adres gösterecek aşamaya geçiliyor…
Şehirlerin kenarlarından merkeze doğru tehdit unsurları taşıyan ‘denetlenemez alanlar’ oluşurken, kriminal anlamda suç ve suçluya yataklık edecek bataklıklar doğuyor…
Biz hangi savaşı kaybettik de bu hâldeyiz? Başkalarının ‘kaçma ve doğurganlık gücü’ nasıl bizim varlığımızı, egemenliğimizi, demografik özelliğimizi tehdit edebilir? Bütün bunlar olurken devlet ve millet nasıl bu kadar aymazlığa düşebilir?
100 yıl önce etnik ihanetlerin çıkardığı yangının içinden ulus-devlet inşa ederek kurtulan Türk milleti bir felâketin ortasında…
Girişteki soruyu tekrarlayalım: Savaştan kaçarak ‘başka topraklarda vatan kazanmak’ veya ‘başkasının vatanını yutmak’ sığınmacılara düşecek, savaş yenilgisi yaşamadan vatan kaybetmek bize, öyle mi?
“Yok öyle yağma” diyeceğiz Türk’e düşmanlık eden gizli ırkçılara, sol-liberallere, pop-İslâmcılara, bölücülere ve mukadderatımıza el koyacağız… Başka yolu yok çünkü…
Alakaya cacık 1 Yıl Önce
Eğer milliyetçi iseniz MHP iktidarda buna engel olsun, daha yeni seçim oldu en çok mülteci alan Kilis en çok oyu bunlara sebep olanlara verdi, kardas Ağrı mülteci açısından yüzde 68 hayır dedi siz bu faşist fikirlerinizi Orta Anadolu türküne anlatın