Hani nasıl derler: "Bir Ramazan ayını daha geride bırakırken…" Evet bir Ramazan ayını yine geride bırakırken siz BAZI sevgili sahtekâr dostlardan kurtulmanın şiirsel hüznünü yaşıyorum şu an. İnanın öylesine müteessirim ki sizleri on bir ay göremeyeceğim için. On bir ay boyunca o zengin mi zengin, o mükellef mi mükellef sofralarınızdaki duygusal anları ölümsüzleştiren fotoğraflardan mahrum kalacağız. Bunun ne derin bir keder olduğunu anlatmak için ciltler dolusu kaside yazsak beyhudedir. Lütfen bu müddet içerisinde bizleri o harikulade çehrenizden mahrum bırakmayınız. Zira sizleri göremediğimiz her an ömrümüzün katmerlice tükeneceğini bilmenizi istirham ederiz. Hele ki o doygun bedenlerinizden cihana yayılan gülüşmeleriniz yok mu, biz zavallıları o enfes tebessümlerden azade yaşatmayınız. Ola ki karnımızın sizinki kadar doyduğu tek bir an varsa lütfedip affedin bizleri. Senelerin verdiği açlıkla bir defalığına bile olsa istemeyerek doyduğumuzu mazeret olarak kabul buyurun lutfen. Yoksa ne haddimize kursağımızın tıka basa doyması. Zati bizler gönlümüzün açlığından fırsat bulamamışızdır ki karnımızdan gelen açlığın çığırtkanlığına kulak vermeye. Gönlümüzün doyması için de dünyada herkesin doyduğunu bilmek icap eder ki, aç bir gönülle öleceğimiz bir hakikattir.
Sizlere tekrar gelince; defaatle söylemek isteriz ki, yediğiniz içtiğiniz sizlere helaldir. Aksi olsa zaten yemez içmezsiniz. Zira en iyisini ve en erdemlicesini filhakika siz bilirsiniz. O ibret timsali yaşantınızda gözümüz varsa gözümüz çıksın, elimiz varırsa sofranıza ellerimiz tutmaz olsun, dilimiz tek bir kelam ederse sizlere varsın yerinden kopsun. Varın siz dilediğiniz gibi yaşayın. Zaten o hayatlarınız da zinhar bizlere helal değildir!!! Gözlerinizden... Gözlerinizden hasretle öperiz... Kalın sefa ile.