Sayın Soylu 2019 yılının 7 Ekiminde size Çemçe’yi bırak kurumlara bak başlığı ile bir mektup yazmış terörle mücadelenizde başarı dileklerimizi sunmakla birlikte ‘’Bu minvalde terörle mücadeledeki kararlılığınızın samimiyet nişanesi olarak bu memleketin çocuklarını ‘’yolsuzlukta ,hırsızlıkta,kalleşlikte ve kahpelikte ‘’karşılarına dikilmiş bir engel olarak gördükleri anda Türk ise FETÖCÜ,Kürt ise PKK LI olarak yaftalayan ve üzülerek ifade ediyorum mülki idareyi,kolluk kuvvetlerini ve adalet mekanizmasının işlerliğini de aynı kalleş yöntemlerle baskılayarak ,hükümet eden partinizle korkutan ,terör estiren bu hain güruha karşıda topyekun bir mücadele içinde olmanızı beklediğimizide’’ ifade etmiştik.
Hülasa bugün geldiğimiz noktada bir takım iyileşmeler yaşandığı gözlemlense de yeni bir takım usulsüzlüklerin bu kez direk partiniz eliyle hayata geçirildiği ve teşbihte hata olmasın ama Ağrı’da Ak Parti Teşkilatlarının bir ‘’Milli Güvenlik Sorunu ‘’haline geldikleri görülmektedir.
Şöyle ki bugün ayyuka çıkmış iddialar kentte gümrük ticareti adı altında kayıt dışı bir ticaret ortamının oluşturulduğu farklı isimler altında ülke ekonomisine büyük ölçüde zarar verecek farklı ürünlerin vergiden muaf bir şekilde ülkeye sokulduğu ve bu yolla vergi kaçırıldığı bilinmektedir.
Uzun zamandır Ağrı genelinde dillendirilen bu iddialar neticesinde geçmiş dönem bir ilçe başkanının apar topar görevden affını (!) isteyerek siyaset sahnesinde sırra kadem bastığı da hepimizin malumudur.
Bugün geldiğimiz noktada ses kayıtları ve mahkeme tutanakları ile delilli ıspatlı bir şekilde gerek adli yargıya gerek idari soruşturmaya yansımış bir çok olayın varlığı bakanlığınıza bağlı ilgili güvenlik kuvvetlerinin bilgisi dahilinde ve arşiv kayıtlarında mevcuttur.
Sayın Soylu maksadımızın tam olarak anlaşılması adına Ak Parti Ağrı’da Milli Güvenlik Sorunudur’’ başlığı atsak sanırım bu durumu özetleyecek en uygun ifadeyi kullanmış oluruz.
Son zamanlarda yaşanan ve ortaya saçılan deliller ışığında konuşacak olursak kısa bir süre önce İl Başkanınıza hitaben yazdığımız yazının göstermelik bir operasyonla karşılık bulduğu ama beklentileri karşılamadığı ortadadır.
Toprakkale de kaçak kazıya karıştıktan sonra başlatılan adli ve idari soruşturmalar neticesinde görevden el çektirilen Eleşkirt ilçe başkanının 3000 kişiyle birlikte partinizden istifa ettiğini ekip arkadaşlarına basın açıklaması ile dillendirdikten il başkanı ve Eleşkirt belediye başkanını terör soslu Ak pli olarak yaftaladıktan ve bunun basına yansımasından sonra yol arkadaşlarını da satarak ‘şükran duygularının ‘’tavan yaptığı bir yazılı açıklamayı basınla paylaştığı ve akabinde 3000 kişiyle birlikte istifa ettiği parti binanızda çekilen fotoğraf karesinde il koordinatörünüzün hemen sağında yer alması ‘’yaptıkları açıklama göz önüne alındığında’’ partinizin terör odakları tarafından ele geçirildiğinin en belirgin örneği olarak ortaya çıkmaktadır.
Yine buna mukabil vesayet altına alamadıkları mülki idarecileri kapınızı aşındırarak Ankara da kapı kapı gezerek görevden aldırmak niyetindeki kadrolarınızın partiniz adaylıklarını nakit ve vadeli iki tarife ile pazara çıkarmaları ayyuka çıkmışken sessiz kalmanız ve buna göz yummanız mümkün müdür?
Şayet mümkünse bakanlığınızda böyle bir uygulama var mıdır ? Bakan yardımcılığı nakit ne kadar,vadeli ne kadara satın alına bilmektedir.
Yine ilçe başkanınızın yargıya intikal etmiş kadro satışı yasal mıdır ?
Şayet yasalsa bakanlığınız bünyesinde istihdam edilmek üzere açılmış olan Polis memuru kadroları nakit kaç lira ,vadeli kaç liradır ?
Tabi ki bunların sadece gayri ahlaki bir tutum olmadığını ve hatta FETÖ örneğinde olduğu gibi bir Milli Güvenlik Sorunu olduğu aşikardır.
Sizde bizimle aynı kanaatteyseniz şayet ki hukuk devletlerinde aksi mümkün değildir o zaman sorunun şeklini değiştirelim Ak Parti Genel merkezinde ilçe başkanlıkları kaç liraya pazarlanmaktadır ki bu açık işlenmiş cürümlere rağmen ilçe başkanlarınız neden hala görevde ve il başkanınız hala koruma kalkanı hüvviyetindedir ?
Cevap almayacağımızın bizde bilicindeyiz ama bu kente aşkımızla yakanızı bırakmayacağımız ve ülkeye olan sevdanıza inancımızla gereğini yapacağınız umdundayız.
Aksi Merhum Karakoç’un Sıcak Afrika’nın Siyah Kaderi’’ şiirini ilimize rava gördünüzü resmeder ki o zaman da sizlere Karakoç’un
‘’ Önce ellerinde İncil,
Sonra omuzlarında tüfekle geldiler.
Evleri, ekinleri bizim olan topraklara
Uzak ülkelerin uğursuz insanları...
Ne hakla geldiler anam,
Ne hakla geldiler?
“Allah bir” dediler inanıverdik
Anlatmadılar kullar arasındaki farkı.
Zulüm üstüne zulüm yığdılar;
Korku üstüne korku.
Siyah derili insan öğüttü dur-durak bilmeden,
Kurdukları medeniyet çarkı..’’ dizelerinin Soğuk Ağrı’ya evrilmiş mısraları ile izah ederiz.
https://www.agri04haber.com/agri/suleyman-soylu-ya-mektup-h1764.html