Coğrafyamızda üç beş günde bir duyarız falanca kavgada şu kadar insan katledildi ve filanca insan yaralandı diye. Sebep çoğunlukla ne bir iffet belasıdır ne de bir vatan savunmasıdır. Sebep çoğunlukla insanın insana duymuş olduğu amansız yok etme güdüsünü ortaya çıkaranlardır.
Bu durum bana teolojinin önemli konularından biri olan Kabil'in Habil'i öldürmesini hep hatırlatmıştır. Kitaplı dinlerde teferruatları farklı olsa da öfke ve kıskançlıktan kaynaklı bir cinayet hikâyesi olduğu söylenegelmiştir. Öyle ki, ilahiyatta tarihin ilk cinayeti olarak kabul edilmektedir. Hikâyeyi anlatacak değilim. Merak edenler eski ve yeni ahite bakabileceği gibi İslami anlatılara da bakabilirler.
Sembolik olarak görseniz dâhi Kabil ile Habil hikâyesini dikkatlice düşünürseniz, bu hikâyenin bugün coğrafyamızda yaşanan cinayetlere de ışık tuttuğunu fark edersiniz. Şimdi asıl soru şudur: Nasıl alevlenir bu kavgalar? Bu tip durumlarda muhakkak kavgayı çıkarmaya meyilli birkaç elebaşı vardır. Bu işi meslek edinen bu şahıslar yüzyıllardır fitnenin asıl merkezidir. Zerre kadar merhamet ve insanlık yoktur bu şahıslarda. Şeytanın vücut bulmuş hali değil, bizatihi şeytanın hakiki halidir. Birileri katledilmiş ya da birilerinin ocağına ateş düşmüş, bunların umurlarında olmaz. Tek dertleri insanlar birbirini öldürsün de onlar da çubuklarını yakıp izlesin. Nasıl ki Kabil ve Habil hikâyesi şeytanın ilk icraatlarından biri olarak kabul ediliyorsa, günümüzde yaşanan cinayetlerde de ortalığı karıştıran sözünü ettiğim insanlar o iblisin ta kendileridir. Yalnız bu tip insanlar bunu sadece zevk uğruna yapmıyorlar. Bunların aslında akıllarında birtakım amaçları olduğuna emin olun. Tıpkı İtalyan Rönesans düşünürü Machiavelli'nin "Prens" isimli kitabında dediği gibi "Amaca giden her yol mübahtır." yöntemiyle insanları birbirine kırdırarak emellerine ulaşmaya çalışıyorlar.
Şimdi lafı uzatmadan biraz da bu şahısların özelliklerinden bahsetmek istiyorum. Bu kişiler en çok sulh ortamlarında belirirler. Ağızlarından barış ve dostluk kelimelerini düşürmez ve son derece kitabi bir dilleri vardır. Bunun sebebi ise tesir edeceği kitleye güven aşılamaktır. Yeteri kadar güveni verdikten sonra alttan alttan fitne sözcükleri çıkmaya başlar kirli ağızlarından. İnsanlar sözüm ona bu kadar barışçıl insanların ağzından böylesi hamasi söylemler çıktığına göre durumun ciddi olduğunu düşünmeye başlarlar. Ve böylece onlar da altta kalmamak adına daha beylik cümleler ederler. Yaktıkları ateşin büyüdüğünü gören fitneciler bu kez ileri saflarda gözükmeye başlarlar. Tam ortalık karışacakken birden yok olurlar. Olaylardan sonra ise yine o kirli ağızlarından barış ve dostluk sözleri dökülür. İlginç olan ise insanlar yine onların bu sözlerine inanırlar.
Siz siz olun etrafınızdaki bu insanlara dikkat edin! Çünkü asıl katiller o fitnecilerdir.
Kalın sefa ile...