Bilenler bilir Aristotales'in Metafizik isimli kitabını. Bu kitabın girişinde "İnsan, doğası gereği bilmek ister." denilir. Tabi milattan önce yaşamış birisi için insana böylesi güzel atıfta bulunmak kolaydır. Gel sen bunu 21. yüzyılda yaşayan birisi için söyle kolaysa! Aslında hakkını yememek gerek. 21.yüzyıl insanı da bilmek ister fakat asıl mesele neyi bilmek istediğidir? Aristo'nun dediği gibi saf bilgiyi bilmek istediğini pek sanmıyorum. 21. yüzyıl insanı neyi nasıl çalacağını bilmek ister. Elbette bunu öyle aşikâr yapmaz. Önce tuhaf bir toplum ve daha da tuhaf bireyler oluşturur, sonra çalmanın kurallarını hazırlar ve en sonunda da ise bazı sözlerle bu kuralları topluma kabul ettirir.
Peki şimdi esas meseleye gelelim. Neyi nasıl çalar insan? Neleri çalmaz ki insan... Kurduğu ekonomik sistemle finansal getiri, kâr marjı ve rantabilite gibi kavramlarla emeğimizi çalar! "Seven bekler" ya da "Beklemek sevginin diğer adıdır" vari sözlerle zamanımızı çalar. "Sizlere daha iyi bir hayat sunacağım" diyerek güvenimizi çalar. "Demokrasi ve Özgürlük" sözleriyle topraklarımızı çalar. "Biz sizin için varız" diyerek ömrümüzü ve sağlığımızı çalar.
Yetmezmiş gibi, tüm bu çaldıklarının üzerine defalarca geri gelirler ve en sonunda merhametimizi de, affediciliğimizi de çalarlar. Sonundaysa, bizlerden geriye yoksunluğa düşmüş, kimseye güvenmeyen ve iyilik yapmayı ahmaklık bilen nur topu gibi bir 21. yüzyıl insanı kalır.
Kalın sefa ile...
Vatandaş 3 Yıl Önce
Yesday haber olmuş değerli kardeşim milletten çalmanın modern yolu birde feveran ediyorlar yeterince çalmamıza izin vermediler mağdur olduk diye