Demirtaş Ağrı Milletvekilini Boşa Düşürdü

Selahattin Demirtaş yaptığı açıklama ile DTK Eş Başkanı HDP Ağrı Milletvekili Berdan Öztürk ve HDP Eski Eş Başkanı Sezai Temelliyi boşa düşürdü. 

CHP Genel Başkanı Kemal Kılçdaroğlu’nun “Kürt sorununu HDP ile çözeriz” ifadelerinin ardından HDP eski eş başkanı Sezai Temelli çöüzm için adres olarak imralıyı göstermiş ve Twitter hesabından ‘’ “Çözümün adresi ve asıl muhatabı İmralı’dır” demişti. 

Temelli’nin açıklamasının ardından HDP Ağrı Milletvekili DTK Eş Başkanı Berdan Öztürk’ün de konuya ilişkin eski paylaşımları sosyal medya üzerinde paylaşılmaya  başlamıştı. 

Bunun üzerine Edirne Cezaevi’nde tutuklu bulunan eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, “muhatap” tartışmalarına ilişkin bir açıklama yaparak, “Benim bildiğim HDP, Kürt sorunu dahil olmak üzere, Türkiye’nin tüm sorunlarının çözümüne taliptir, irade sahibi siyasi bir aktördür ve elbette muhataptır. Çözümün adresi de doğal olarak TBMM’dir” değerlendirmesinde bulundu. 

Kemal Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarına yönelik boşa düşürme çabaları sonrası İYİ Partili Musavat Dervişoğlu’ndan da Kılıçdaroğlu’na destek geldi . 

Dervişoğlu’da açıklamasında ; , “HDP’li TBMM Başkanvekili oturumları yönetiyor ve hepimiz de onun yönetimine katılıyor muyuz? Bu meşru mu, gayrı-meşru mu tartışmasına en iyi cevaptır. HDP ile AK Parti arasına sıkışan seçmen çıkış yolunu, üçüncü alternatifi arıyor. Hiç kimse Kürt seçmen kitlesini HDP’nin sadık bendesi olarak görmesin. Siyasetin görevi onlara gidecek yeri göstermektir” değerlendirmesinde bulundu. 

Dervişoğlu, bu çıkışı sonrası yapılan tartışmaların ardından partisinin Karabağlar İlçe Başkanlığınca bir düğün salonunda düzenlenen etkinlikte konuyla ilgili yeni bir açıklama yaptı. 

Dervişoğlu, burada yaptığı konuşmada kuruldukları günden bu yana Anadolu'nun çeşitli vilayetlerini ve ilçelerini gezerek vatandaşların sorunlarını yerinde tespit ettiklerini söyledi. Bir gazetecinin kendisini arayıp, HDP'nin meşruiyeti üzerinden bir soru yönelttiğini söyleyen Dervişoğlu, sözlerine şöyle devam etti: 

"Türkiye Cumhuriyeti devleti hangi yapı meşru, hangi yapı gayrimeşru bunu en iyi bilen yerdir. Bir yapıyı gayrimeşru ilan ederken devleti de gayrimeşru bir yapıya yardım ve yataklık yapmak gibi bir suçla bulaştırmak çok doğru bir davranış değildir. TBMM'de HDP'nin bir başkanvekili var ve TBMM'yi yönetiyor. Bütün siyasi partilerin temsilcileri de o başkanvekilinin yönettiği TBMM'de günü geldiğinde faaliyetlerini sürdürebiliyor. TBMM'de grubu bulunan bu partinin Türkiye Cumhuriyeti devleti tarafından bir bütçe tanzim ediliyor. HDP'den bahsediyorum. O gayrimeşru ilan edilmiş HDP'den bahsediyorum. Devlet, bizim PKK terör örgütünün yanına konumlandırdığımız bu siyasi partiye ödenek, para veriyor. Bu siyasi parti de faaliyetlerini devletten almış olduğu parayla sürdürüyor. Aynı zamanda bu parti TBMM'de kanun teklifi verebiliyor, araştırma önergesi verebiliyor. Bu parti yine bakanlıklara cevaplandırılmak üzere ya da Cumhurbaşkanlığına yazılı soru önergeleri veriyor. Bakanlıklar bu partinin sormuş olduğu sorulara cevap veriyor. Bu parti Türkiye'de anayasanın ve siyasi partiler için hazırlanmış kanunun çerçevesini belirlediği sınırlarda icra-i faaliyet ediyor. Şimdi siz bu partiye eğer ilişkileri yönüyle 'gayrimeşrudur' diyecekseniz o zaman bu partiyle ilgili açılmış kapatılma davasının sonucunu beklemek mecburiyetindesiniz."