Merhaba Sevgili Gönüldaşlar..
Sosyal medya üzerinden bir bağ kuran Serhat şehrimizin kadim insanlarının oluşturmuş olduğu sese, “ses vermek”adına yazıyorum bugün..
Coğrafi koşullar bakımından Türkiye’nin en soğuk ve gelir düzeyinin en düşük ili olan Serhat şehrimize , Türkiye’nin en pahalı doğal gazının sunulması,İbni Haldun’un herkes tarafından bilindik olan “Coğrafya Kaderdir” sözünü anımsattı bana.
Kış aylarının eksi 30 ile 35 derece olması,vatandaşlarımızın ısınabilmek adına doğalgaz kullanım gereksinimi daha fazla arttırmış ve akabinde ekonomik olarak daha fazla ödeme yapmaya sebebiyet vermiştir.
Pandemi döneminin oluşturmuş olduğu ekonomik çıkmazla birlikte, vatandaşlarımız en tabii olan “ısınma”gereksiniminden bile yoksun kalma yolunda hızla ilerlemeye devam ediyor. Vatandaşın kullanmış olduğu doğal gaz ile karşılığında almış olduğu “ısınamama da” cabası.
“Büyük Şehirler ile Rekabet ediyoruz”
Evet yanlış duymadınız. İstanbul,Ankara,İzmir gibi metropol şehirlerden daha fazla tüketim bedeli ödüyoruz.Herhangi bir şekilde rekabet etmeyi bir tarafa bırakın, rekabet anlamında yanından dahi geçemeyeceğimiz illerden daha fazla tüketim bedeli ödüyor olmamız, kendi adımıza yeni bir trajikomik rekor kırmanın huzursuzluğunu yaşamamıza da olanak sağlamaktadır. Bu durum halk arasında “ya üşüyeceğiz,ya da üşüteceğiz” sözünü ortaya çıkarmıştır.
Vatandaşlarımız sosyal medya üzerinden Aksa’nın, yapmış olduğu “Fahiş” fiyat zamlarını eleştirirken, ben de onların bu haklılığına hem destek vermek hem de sizlerle paylaşmak istedim.
Devlet Büyüklerimizin bir an önce bu duruma el atmasını ve çözüm yolu üretmelerini en kalbi duygularımla diliyorum.
Unutulmamalıdır ki Ağrı Halkı kadim bir topluluktur.
Böylesine coğrafi şartları çok zor memlekette yaşıyor olmak, bir bakıma da memleket ve toprak sevgisidir. Toprağını,memleketini bırakıp gitmeyen, kendi memleketine hizmette bulunan,kadim insanlarımızın yapmış olduğu çağrı da inşallah karşılık bulacaktır.
Sözlerime çok sevdiğim bir arkadaşımın bana önermiş olduğu ve benim de dinledikten sonra feyz aldığım,
Abdurrahim Karakoç’un şiirinden bir dize ile veda etmek istiyorum.
“Düşündü kış yakın, evde odun yok
Tenekede yağ yok, çuvalda un yok
Yok yoka karışmış; tuz yok, sabun yok
Avrat “Bayram” dedi, eğdi başını
Adam “evet” dedi, sıktı dişini..”
Dayanışma kültüründe,nezaket dilini kullanan tüm hemşehrilerime teşekkürü bir borç biliyorum. Ağrı Halkı Onurludur.
Hoşçakalın.
vatandaş 4 Yıl Önce
Seçim zamanı aklınız neredeydi şimdi aglamanin zamanı değil sandık geldimi önüne aklını kullan hemsehrim