Gecikmiş Teşekkür
Her şey “1”kişi ile başladı.Ülke olarak korku dolu gözlerle hepimiz,televizyonlarımızın başında Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın yapmış olduğu açıklamalara pür dikkat odaklanmıştık.
Koca, "Corona virüs şüphesi olan vatandaşımızın test sonucu pozitif çıktı. Hastanın virüsü Avrupa'dan aldığı tespit edilmiştir. Hasta bir erkektir ve genel durumu iyidir. Aile bireylerin hepsi gözetim altındadır ve her biri şüpheli kabul edilmiştir" demişti.
Daha sonra tedbir kapsamını genişleterek ülkede,sınırların kapatılmasına kadar bir çok önlemler alınmaya başlanmıştı.
18 Mart 2020 tarihinde Saat 23:45’te Bakan bir kez daha basın mensuplarının önüne çıktı. “Bugün İlk kez bir hastamı kaybettim” dedi. Hasta 89 yaşındaydı.
“Ölüm artık kapılarımızı çalar olmuştu adeta”
Bu sırada Ağrı’da vakaların artışını duyuyorduk sürekli.Ortada durdurulamayan bir salgın vardı. Sonrası hepimiz için hüsran oldu.
Kimimiz Babamızı,Kimimiz Annemizi,Kimimiz Eşini kaybetti.Aile fertlerimize son kez veda bile edemedik.
Bu süreçte bizler salgının yaşatmış olduğu kayıplar ile uğraşırken,onlar canını dişine takmış bir vaziyette “canları” yitirmemek adına uğraş veriyorlardı.
Onlar kim miydi?
Salgın sürecinde biz evlerimizden dahi çıkamazken, evlerine gidemeyenlerdi.Bizler insanlar ile aramıza mesafe koyarken,onlar bizlerin yaşaması için tüm mesafeleri hiçe sayanlardı.
Çoğu sağlık çalışanı aylarca aile bireylerinin yüzünü dahi göremedi. Düşünsenize tedavisi olmayan bir salgının belirsizliği ve kaygısı içerisinde bu durumu asgari seviyeye indirebilmek için canla başla mücadele veriyorsunuz.
Çok çabuk unuttuk onları. Evlerimizde farkındalık olsun diye alkışlamanın ötesine taşıyamadık sağlık çalışanlarımızı.
Buna rağmen sağlıkçılarımızı desteklemek yerine çok daha kötüsünü yaptık.
Ne mi yaptık?
Darp ettik!
Hakaret ettik!
Kalplerini kırdık!
Ha bir de şu meşhur sözü söylemekten de kendimizi alıkoyamadık. “Maaşınızı bizim vergimizle alıyorsunuz”
Devletimize vergi ödüyoruz diye her türlü şiddeti yapmayı kendimizde hak bulduk.
Ne kadar süreceği belli olmayan salgın sürecinde Doktorlarımıza,Hemşirelerimize ve tüm sağlık çalışanlarımıza kolaylıklar diliyoruz,her zaman sağlık çalışanlarımızın yanında olduğumuzu bilmelerini istiyoruz.
İl Sağlık Müdürümüz Sayın Coşkun Daharlı’ya süreci hassasiyetle yönettiği için ayrıca teşekkür ediyorum.Türkiye’de salgının seyri %5 iken Ağrı’da bu süreç %3.25’ lerde devam etmiştir. Aynı zamanda Ağrı Salgınla mücadelede Türkiye’de ilk 5 il arasındadır.Özverili çalışmaları vatandaşlarımız adına takdire şayan. Memleket adına yapılan çalışmalar muhakkakki koordineli çalışmanın ürünüdür.Bu minvalde Sayın Valimize’de şükranlarımı sunuyorum.
Salgın sürecinin bir an önce bitmesini diliyor,hepimizin eski günlerde ki gibi bir araya gelmesini temenni ediyorum.
“Sağlıcakla Kalmanız konusunda en içten dileklerimle”..
Sedat 4 Yıl Önce
Güzel yazınızdan dolayı bende size teşekkür ederiyorum
Ramazan Baba 4 Yıl Önce
Murat tan abimin ağzına sağlık benim ve halkımızın sesi olduğu için teşekkürler