Yıllar önce Ak Parti’den Ağrı aday adayı olarak yola çıktığımda henüz bir doçenttim. Doğrusu buna siyasette toyduk demek daha doğru. Amma velakin Ağrı merkez aday adayı olarak ilk kez bir doçentin başvuru yapması önemliydi. Nitekim hoca olmanın avantajlarını da görmedik değil. Güzel memleketimin güzel insanları büyük bir teveccüh gösterdiler bana. Amma velakin her gittiğim yerde gördüğüm bu teveccüh beni yanılttı tabii. Temayül yoklamasında sonuçları görünce; inanın durup kendi hâlime çok güldüm. Züğürt Ağa filmi geldi aklıma. Kendi kendime; “Ya dedim sen doçentsin, siyaseti kitaplardan okudun amma senin oy istemeye gittiğin hemşerilerin hepsi siyaset profesörü! Öyle kolay mı, oy almak! Ağrı’da siyaset, gerçekten maharet istiyor.”
Halen hatırladıkça gülerim. Amma velakin dersimi de aldım.
Şimdi aynı minvale tekrar girdik.
Hayırlı olsun diyelim; erken seçim için!
Erken olması seçimin erken biteceği anlamına da geliyor aslında.
Yani fazlaca başımız şişmeyecek gürültüden; hay huylardan.
Tüm aday adaylarına başarılar diliyorum. En son listeye baktığımda başvuru sayısı 100’e yaklaşmıştı. Ani bir seçim olmasına rağmen 15 yıldan sonra Ak Parti’nin hâlâ teveccüh görmesi ne kadar güçlü olduğunun da bir göstergesi.
İçlerinde memleket sevdası ve hizmet aşkı olanları müstesna tutuyorum ama birçoğu “seçilmek” istiyor aslında! Doğal değil mi diyeceksiniz? Bizim buralarda doğal! Amma gelin görün ki hizmet böyle yürümüyor.
Doğal olan şu aslında! Herkes güçlü partiden aday olmak istiyor. Kimse kendisini riske atmak istemiyor. İsterseniz bu dönem HDP’den aday adaylarına bakın! Bir de aynı partiden geçen seçimde aday adayları sayısına! Anladınız sanırım dediğimi. Devran dönüyor, tablo değişmiyor.
Peki, aday adayları nasıl olmalı? O kadar çok ayrıntısı var ki bu işin!
Mesela sadece bir konudan yürüyelim aday adayları için.
Şu sıralar tüm aday adaylarımızın hepsi ilçe ilçe gezmekteler.
Peki, bir tek aday, elinde Ağrı’ya yapacaklarına dair herhangi bir projeyle geldi mi partililerin karşısına?
Herhangi bir aday, partililerin karşısına çıkıp; “Ağrı yıllardır eğitimde, ekonomide, sağlıkta, kentleşmede, kalkınmada, vs. bir türlü istenilen seviyeye gelmedi. Araştırmalarıma göre durum budur. Ben de bunun üzerine Ağrı’ya vekil olmak istiyorum, niteliğim aynı zamanda projelerimle birlikte ortaya çıkacaktır. Benim projelerim burada. Ona göre kadar verin!” dediler mi? Veya partililer,
kendilerinden temayül için oy isteyen aday adaylarından; “Hoş geldiniz! Sizi tanıyalım ama bize Ağrı için neler yapacaksınız. Projelerinizi görebilir miyim?” dediler mi mukabilinde.
Haksızlık yapıyorsam bağışlasınlar.
Amma velakin ben her aday adayından böyle bir çalışma yapmasını ve sadece siyasilerle değil halkla da oy istediği insanlarla da paylaşmasını isterim.
Eğitimde…
Ekonomide…
Kentleşmede…
Tarımda…
Sağlıkta….
Sanayileşmede…
Ve gerekli birçok alanda plan ve projeleriyle yola çıkmasını ve aday adayı olurken bunları paylaşmasını isterim.
Profesyonel siyaset budur!
Vizyonu, misyonu, duruşu ve çok nitelikli projeleri olan ve bunları halka anlatan ve herkesi ikna eden biri o zaman adaylığı hak etmiş demektir.
Peki, böyle biri çıkarsa adaylık verilir mi?
Tecrübeler diyor ki, listenin yarısı bellidir!...
Kocaeli'nin seçilecek milletvekili sayısı 13 aday adayı 90 (bir partiye müracaat sayısı) Ağrı'nın milletvekili sayısı 4 aday adayı müracaat sayısı 100 ilginç değilmi