Yazıyı kaleme almadan önce Başkan Erhan Öztürk’le de görüştüm. Programa katılamayacağımı ve selamlarımı ilettim! Yanılmıyorsam Ağrı’nın düşman işgalinden kurtuluşu ile ilgili Ağrı Konfederasyon, Federasyon ve derneklerin düzenlediği üçüncü programdı. En azından davet edildiğim programlar bunlardı.
İlk ikisine katıldım. Gayet iyi programlardı. İlki Ağrı Kültür Dernekleri Federasyonu ile Van Valiliği öncülüğünde; bazı kamu kuruluşları ve derneklerin iştirak ettikleri Ağrı Tanıtım Günleri’ydi. Ankara’da bir hafta boyunca tertip edilen tanıtım günleri oldukça ses getirdi. Bilhassa Ankara’da bilbortlarda Ağrı tanıtım Günleri levhalarını görmek pek de yabana atılacak bir iş değildi. Açılış da bu anlamda heybetliydi. Burada adını sayamayacağım üst düzey bakanlar, milletvekilleri, bürokratlar, işadamları ve halktan katılım oldukça yüksekti.
Ağrı Dernekler Konfederasyonu’nun İstanbul’da tertiplediği “Kurtuluşunun 100. Yılında Ağrılılar Gecesi” de bu anlamda çok önemli bir organizasyondu. Yine birçok tanıdık ve ünlü sima bu programa iştirak ettiler. 22 Nisan gecesi de Bursa Ağrı İli ve İlçeleri Derneği’ndeydi sıra. Bu gecenin de görkemli geçeceğine inancım tamdır.
Bu tür etkinliklerin Ağrı için oldukça önemli bir katkısı var elbette.
Birincisi bu tür etkinlikler ortak bir bilinç oluşturması yönünde oldukça önemli. Maksat birkaç sanatçının bir araya gelip türkü ve şarkılar söylemesi değil! Öncelikle bunu bilmek lazım. En büyük amaçlardan birisi Ağrılıları bir araya getirmek!
Nitekim tüm programlarda Ağrılılar büyük bir teveccüh gösterdi. Ankara’da rastladığım ve çok eski bir komşumuz olan bir ablamız; “On senedir Ağrılıların bulunduğu bir toplantıya katılmamıştım. Buraya katılıp bütün renklerimizi bir arada görmek ne kadar güzel oldu. Üstelik hasret giderdim.” sözleri, bunun açık bir deliliydi.
Bu tür etkinlikler, bizleri bir araya getirmek, unuttuğumuz yüzleri hatırlamak, Ağrı’yı yeniden yâd etmek ve Ağrılılık bilinci oluşturmak adına oldukça önemliydi. Bu büyük etkinliklerin buna vesile olduğunu umuyorum.
İkincisi, bu tür etkinlikler, Ağrı’yı tanıtmakla birlikte Ankara’da, İstanbul’da, Bursa’da ve özetle Türkiye’de, Ağrılıların varlığını göstermesi açısından da oldukça önemliydi. Maalesef siyasi ve bürokratik anlamda pek de güçlü olmadığımız Türkiye’de hiç olmazsa “bir araya gelmek, birlikte hareket etmek” ve var olduğumuzu göstermek adına önemsenmesi gereken çabalardır bunlar. Bütün toplantılara bizim dışımızda da üst düzeyden ilginin olması da bunun göstergesidir.
Bu tablolar gösteriyor ki bir araya gelmek ve birlikte hareket etmek kimseye zarar vermiyor aksine büyük bir güç ortaklığına vesile oluyor. Demek ki gitmemiz gereken yollardan biri de budur! Biz bir araya gelince büyük bir gövde oluyoruz. Yanı başımızda tüm heybetiyle duran Ağrı Dağı’na daha da yaklaşıyoruz.
Evet, doğrusu bu; Ağrı Dağı olunca sesimiz daha da güçlü çıkar!
Peki, buna ne ihtiyaç var?
Şundan dolayı efendim!
Biz hep ihmal edilmişlikten dem vuruyoruz. Geri bırakılmışlıktan şikâyet ediyoruz. Amma velakin bunları ortadan kaldıracak harekette de pek bulunmuyoruz. Biz ne zaman bir araya gelip büyük bir Ağrı Dağı olduk ki muhatabımızdan gövdemize layık bir şeyler talep ettik?
Bilirsiniz kaç tane var Türkiye’de; bilmem hangi köyün bilmem hangi yardımlaşma dernekleri?...
Ve yine bilirsiniz bunlardan bazısının Türkiye’de ne kadar güçlü lobi oluşturduklarını!...
Bu tür etkinliklerin daha da artması gerekir kanımca. Biz büyürsek sesimiz daha güçlü çıkar!
Amma velakin en önemlisi; lütfen ama lütfen; büyürken doğal olarak ortaya çıkabilecek eksiklikleri kendi içimizde konuşma ve tartışma üslubunu unutmamamızı! Zira büyümenin en zor yanı da birbirimize tahammül etmektir! Elbette ki birçok hata olacaktır. Ancak kol kırılır yen içinde kalır!
Güzellikler de dururken hep hataları görmek bize yakışmaz! Bu tür hareketler veya dedikodular, bu işin zorluklarına katlanıp yola çıkan insanlara değil Ağrılılara ve memleketimize zarar verir!
Keşke, Ağrılıların kurdukları onlarca konfederasyon ve federasyon olsa da şöyle ağız dolusu haykırabilsek!
Yıldönümü vesilesiyle aziz şehitlerimizin ve gazilerimizin ruhu önünde saygıyla eğiliyorum.
Ağrı Dağı’na doğru uzun ve kutlu yolculukta; bir ve beraberce nice güzel yıllara İnşaallah!..
Yüreğine sağlık Ağrının değeri zeki taştan Hocam iyiki varsın
Teşekkürler Başkanım. Var olasın.