Yine bir gün Erzurumdayız

Hiç unutmuyorum sene en yoğun dayak yediğimiz yıllardı.

Güner abi ile birlikte kahveye doğru yürüyorduk, dedim "Abi sonra adamlar bizi ıslak odunla bi dövdü, bir dövdü, acilde gözümüzü açtıktan sonra, ilk isteğim yeşil oralet oldu."

O anda Güner abi gözünü avına kilitlemiş kartal gibiydi, beni hiç duymuyordu.

Ama bu saygısızlıktı, ben onun yediği dayakları kendim yemiş gibi dinliyordum..

Güner abi "sus lan şuna bak" diye bana dev pankartı gösterdi.

Pankart da Erzurumlular dayanışma gecesi yazıyordu.

Henüz akşam bile olmamıştı, ama İçeriden gelen seslere bakılırsa dayanışma başlamıştı.

Güner abi hadi dalalım beleş yemek vardır kesin diye kolumdan tutup içeri çekti beni.

Dedim "Abi, bu yabancı düğünlere gidip pasta yemeye benzemez, Erzurumlu olmadığımızı anlarlarsa paspas kenarına overlok çeker gibi dikerler bizi."

Güner abi "Lan bunların alnında Erzurumspor mu yazıyor sanki, birşey olmaz." dedi ve birlikte sahne manzaralı masaya oturduk.

Yemeklerin biri gidiyor, biri geliyor, içecekler çeşit çeşit.

Arada pijama desen takım elbiseli birleri çıkıp Erzurumlu olmak hakkında bir iki laf ediyor alkışlayıp davul zurna eşliğinde tıkınmaya devam ediyoruz.

"Abi dedim iyiki getirdin bizi buraya.Erzurumlu gibi davranmak, yabancı düğünde kız tarafı gibi davranmaktan daha kolaymış yahu.."

Biz bi taraftan tıkınıp bi taraftan da fazlalıkları poşetimize yolluk yaparken, bi yerel muhabir adını sonradan öğrendiğimiz Taner Söylemez başımıza dikilip, "Siz Erzurumun neresindensiniz diye mikrofonu Güner abinin ağzına dayamasınmı..

Ben kameraya yumurtadan henüz çıkmış civciv gibi bakarak şaşkınlıkla

Erzurumun neresimi ? diye Mikrofonu kendime doğru çektim Erzurumun orası burası diye bir ayrımmı var kardeşim, kimin iddiası bu, bölücümüyüz biz. Erzurum bir bütündür parçalanamaz,

Diye saçmalayınca muhabir kameramana burayı keselim işareti yaparak mikrofonu tekrar Güner abiye uzattı.

Güner abi kendinden emin bir şekilde Kimse bizim Erzurumluluğumuzu ölçmeye kalkmasın, biz Erzurumlu olmayı sizden öğrenecek değiliz ve her zaman Erzurumluluğumuzu gururla haykıran Erzurumlularız

Diye konuya haşin ve gaddar bir giriş yapınca muhabir duygulandı salonda derin bir sessizlikten sonra alkış tufanı koptu.

Güner abiyi omuzlara alıp sahneye kadar götürdüler ve kendisine durduk yere yılın Erzurumlusu ödülünü taktim ettiler.

Ben masada olayların kontrolden çıkışını ve Güner abinin önlenemez yükselişini hayretle izlerken.

Güner abi ödül konuşması için kürsüye çıktı ve

Sevgili Yozgatlı hemşehrilerim, Yozgatlılar artık haritasına sığmayan bir millettir. Lozan antlaşmasında Türk bürokratların tavuk döner ısmarlayan dış güçlerin oyununa gelip, Yozgat ülkesini il statüsüne düşürme gafletinde bulunmuşlarsada, Yozgatın bağımsızlığını ilan etmesini engelleyemezler.

Demezmi..

Güner abi konuşmasının ardından alkış kıyamet beklerken Bütün Erzurumluların sinirli bakışlarını görünce bana dönüp mikrona konuşarak "Sivas mı olacaktı lan yoksa" diyince, birisi hemen sahneye çıkıp kürsüyü Güner abinin kafasına geçirdi, öbürü de beni ayaklarımdan tutup, Güner abiyi benimle dövmeye başladı.

Dayağın ortalarına doğru bayılmışım uyandığımda acil servis müşahede alanındaydık..

Güner abi on, ben yedi gün iş görmez raporu aldık.

Zaten pek iş görmediğimiz için bu durumu pek umursamadık. Güner abiyle bir müddet görüşmeme konusunda ortak mutabakata varıp sessizce ayrıldık..