i
DOĞUBEYAZIT'TA geçen hafta ABD'den gelen bir cenaze toprağa verildi.
Ölenin adı, Abdülhekim Eşiyok.
Abdülhekim, varlıklı bir işadamı değildi.
Üniversite eğitimi için ABD'ye gitmiş de değildi.
Geçen 18 Mart'ta kaçakçılar aracılığıyla Meksika'ya uçup yasadışı yollarla ABD'ye girmişti. New York'ta bisikletli dağıtımcı olarak çalışırken, trafik kazasında hayatını kaybetti.
ABD'ye kaçmış on binlerce Türk sığınmacının ilk ‘şehidi' oldu.
Abdülhekim Eşiyok
İSTANBUL-MEXICO CITY
Abdülhekim, Doğubeyazıt'ta fukara bir evde doğup büyüdü.
Babası gibi, iki ağabeyi de kendisi de inşaat işçisiydi.
Kardeşleriyle Didim ve Bağdat'ta çalıştı.
Geçen yıl Doğubeyazıt'a döndü.
Hiçbir iş tutturamadı.
Gözünü ABD'ye çevirdi.
Çünkü birkaç yıldır Doğubeyazıtlı gençler kaçakçılara 5- 6 bin dolar vererek, ABD'ye sığınıyor. Gençler İstanbul'dan kalkan uçakla Meksika'nın Başkenti Mexico City'e gidiyor. Ardından ABD sınırındaki Juares ya da Cancun'a ulaşıyor.
Buradan sınırı kaçak şekilde geçip ABD'ye ayak basıyor. Kimileri ABD'de kalıyor.
Kimileri de Kanada'ya ulaşıyor.
KUZENİN PEŞİNDEN…
Abdülhekim'in kuzeni Sefkan, Iğdır'da birkaç hafta İngilizce eğitimi aldıktan sonra geçen şubat ayında aynı güzergahı izleyerek, New York'a varmıştı. Bir Türk restoranında çalışmaya başlamıştı.
Abdülhekim'i heveslendiren ve cesaretlendiren Sefkan'ın umut veren serüveniydi.
Abdülhekim, ABD'de kazanıp ödemek şartıyla yakınlarından borç aldı. Bu parayı kaçakçılara teslim etti. Ailesiyle vedalaştıktan sonra 18 Mart'ta Meksika'ya uçtu.
15-20 kişilik kafilede Ağrılılar, Patnosular ve Batmanlılar vardı.
İlk sınırı geçme teşebbüsleri başarısızlıkla bitti.
ABD askeri üzerlerine ateş etti.
İkinci teşebbüslerinde ABD'ye ayak bastılar.
Abdülhekim ve yanındaki grup bir süre gözetim merkezinde tutuldu. Sonra savcının huzuruna çıkarıldılar. ABD'de bir suça karışmayacaklarına söz vererek ve Kur'an'a el basarak salıverildiler.
EVSİZ BARINAKLARINDA KALIYORDU
Voice of Amerika'nın (VOA) haberine göre Abdülhekim, hiç dilini bilmediği bu ülkede bir süre Gramercy Park semtinde belediyeye ait evsizlere ait barınaklarda kalmaya başladı.
Bisikletli kurye olarak çalışmaya başladı.
4 Haziran'da sipariş teslim etmekten dönerken, barınağa yakın mevkide aşırı alkollü Mahbub Ali adlı kişinin kullandığı arabanın altında kaldı.
Ağır yaralı şekilde kaldırıldığı hastanede can verdi.
Abdülhekim'in cenazesini Türkiye'ye göndermek için yardım kampanyası başlatıldı.
Gerekli miktar 8 bin dolardı.
Hem Türkler hem Amerikalılar yardım etti.
Bu kampanya kapsamında 24 bin 294 dolar toplandı.
Geçen hafta adli tıp ve hukuki işlemler tamamladıktan sonra, bağımsız vaiz Ahmet Dönmez tarafından kılınan cenaze namazının ardından Türkiye'ye gönderildi. Yardım kampanyasından kalan para ailesine verildi.
Abdülhekim, 11 Haziran'da Doğubeyazıt Mezarlığı'nda toprağa verildi.
UMUDU YOKTU, HAYALLERİ VARDI
Amcası Yusuf Eşiyok'u aradım.
“Abdülhekim neden ABD'ye gitti?” diye sordum.
Dedi ki:
“Umut yoktu. Gençti. Konuşuyordum onunla. Hayalleri vardı. Bana diyordu ki, ‘Burada olmuyor.' Hayat şartları çok zordu. Evlenmek istese de evlenemiyordu. Çünkü burasının şartlarını az çok biliyorsunuz. Sıkıntıları vardı. Hep bir arayış içerisindeydi. Arayış deyince, ekmek davası. Biraz param olsun, evleneyim, bir evim olsun. Gencim, mücadele ederim, hayatım güzel olsun gibisinden hayalleri vardı.”
Peki, kaç Abdülhekim daha var?
Amcası anlatıyor:
“Kime sorsan ‘Benim oğlum, benim yeğenim, benim kuzenim gitti' diyor. Yaklaşık 3 bin kişiden bahsediliyor. Sadece Doğubeyazıt değil. Ağrı'dan var, Patnos'tan var, Iğdır'dan var. Ağrı'da binlerde kişi…”
Amerikan Gümrük ve Sınır Koruma Dairesi'nin son verilerine göre Meksika sınırını aştıktan sonra ABD'ye iltica eden Türklerin sayısı son 18 ayda 33 bin kişiye ulaştı.
DİPLOMALILAR DA SIĞINIYOR
Meksika sınırını geçenler arasında Abdülhekim gibi işçiler de var, doktorlar, hukukçular ve mühendisler de.
Kimileri çocuklarıyla birlikte sığınıyor.
Bu uğurda nehirde boğulanlar ve uyuşturucu kartellerinin eline düşenler oluyor.
AK Parti beşli çetelere, bir avuç yandaşa, partizana ve müride cennet yarattı. Buna karşılık milyonlarca genç iş bulamıyor, sınavı geçse bile mülakatta eleniyor, atanamıyor ve emeklerinin karşılığını alamıyor. İşçiler ise ya insanca bir ücret alamıyor ya da açlık sınırında bir paraya kölelik şartlarında çalışıyor.
Çalışmadın mı?
Suriyeli kapıda bekliyor!
Bu yüzden Türkiye'den umutlarını kesiyorlar.
Dil bilenler ve diploması olanlar Schengen vizesi alıp Avrupa'ya göçüyor. O kadar ki geçen yıl ilk kez Erasmus öğrencileri vize bitiminde iltica için başvurdu.
Abdülhekim gibi on binlerce işçi ise Meksika- ABD sınırında geleceğini arıyor.
ŞU 5-6 BİN DOLARI CEBE İNDİRENLER NEREDE KİM BUNLAR