15 Haziran 2018 tarihinde kaybolmasının ardından sürdürülen arama çalışmalarında izine rastlanamayan Küçük Leyla'nın cansız bedenine Bezirhane Köyü ile Eskiharman Köyü arasında bulunan Iskik mevkisinde dere yatağında ulaşıldı.
Avrupanın en iyi arama kurtarma ekiplerinin de desteklediği AFAT ve jandarma ile ortaklaşa yürütülen çalışmalarda küçük Leyla'nın cansız bedenine daha önce arandığı bir bölgede yeniden sondaj vurulması üzerine bulundu.
AFAD Başkanı Mehmet Güllüoğlu "Bugüne kadar yakın çevrede aranmadık yer kalmamıştı. Gözden mi kaçtı? sonradan mı? bırakıldı bilmiyoruz. Ağrı´dan ve Van´dan ekiplerimizi gönderdik. Adli bir vaka olması bizim kendi yeteneğimizden başka beceri gerektiriyor. Olayın oluş biçimi açısından bakıldığından bir çocuğun 10-15 dakika içerisinde gözden kaybolması olağan bir olay değil. Bu tür vakaların çoğunlukla adli olduğu görülüyor. 4 yaşında masum bir kız çocuğu başına neler geldiği yapılan araştırmalar ile belli olacaktır.'' dedi.
Leyla'nın bulunması ile ilgili küçük kızın dedesi Zeki Aydemir yaptığı açıklamada; "Torunumu bugün ot biçmek için bölgeye giden bir köylü bulmuş. Bize haber verdi. Gidip baktığımızda yüzü suya basılmış şekilde duruyordu. Sırtında yara izleri vardı. Yüzüne bakamadım." dedi.
Anne Şükran Aydemir sinir krizi geçirirken.Küçük Leyla'nın cansız bedeni Ağrı Devlet Hastanesi morguna getirildi.
Güncelleme Tarihi: 04 Temmuz 2018, 10:09
Eğer şüphe duyulduğu gibi katledildiyse leyla ve adalet ölmediyse cihanda ve acılı ailesinden önce bulursa devlet ve o devletten babalık isteriz adalet isteriz ceza isteriz medeni hukukun bilmem hangi maddesine göre değil leylanın yüreği yaslı annesinin ve kolu kanadı kırılmış baba yüreğiyle yargılayıp abide nin önünde ibreti alem için önce vücüdundaki 200 kemik kırılıp sonrada dünyası yıkılmış acılı babaya teslim etmelidir reva görülen ölüm babanın elinden olmalı