Merhaba kıymetli arkadaşlar, her okurumu en kalbi duygularımla ve saygıyla selamlıyorum.
Malum gündem yoğun ve gündemin ana başlığı İSTANBUL seçim sonuçları, seçimlerin iptali ve de bu iptal sonrasında gün yüzüne çıkan olaylar.
İlk olarak İstanbul Büyük Şehir Belediyesinin iktidara yakın vakıflara gönderdiği yardımlar çok dikkat çekiciydi. Bu gün bir video mesaj olarak geldi ve akıl almaz rakamların bu vakıflara aktarıldığı belirtiliyordu, yeminle bu kayakları bana verin ben Ağrı’mızı yıkar yeniden inşa eder ve dünyanın en güzel şehirlerinden biri haline getiririm. Söz verin o yetki ve kaynağı yapmazsam namerdim. İşin latifesi bir yana İstanbul’un herkes için ne kadar önemli olduğu ortaya çıktı.
Seçim iptal olur olmaz İmralı’ya avukatların gittiği ve bir basın açıklaması ile geri döndüğü ortaya çıktı. İmralı’dan tecrit kalksın diye bu kadar insanın açlık grevinde olduğu şu dönemde böyle bir haber şaşırtıcı ve düşündürücü oldu. Dört günlük bir gecikme sonrası açıklama yapılıyor, demek ki seçimin iptal haberinden önce görüşülüyor ve iptal kararından sonra açıklama geliyor. (SDG) ye ve yeni bir barış sürecine değiniliyor. Bu kadar güven duygusunun yerle yeksan olduğu bir dönemde böyle bir açıklama nasıl bir etki yapacak derken, HDP kanadından açıklama geliyor ve seçim stratejimiz aynen devam edecek ve demokrasi mücadelesini sonuna kadar sürdüreceğiz deniyor. (SDG) Suriye Demokratik Güçlerin açıklama bizim için önemli ve gerekli mesaj alınmıştır demekle yetiniyor.
Anlaşılan o ki İmralı açıklamaları bu güvensiz ortamda gereken güven ile karşılanmıyor ve muhataplar şu cevabı veriyor, tecrit kalksın biz liderimizle görüşelim bizzat kendisinden duyalım zira bu sıfır güven ortamında kimseye güvenecek mecalimiz kalmadı.
İstanbul seçimleri ile ilgili kısaca düşüncelerimi aktarıp sözü sonlandıracağım. Değerli arkadaşlar bir valiz dolusu delil getirilip sadece Büyük Şehir Belediye Başkanlığı seçiminde hile yapıldığı kararı ben dahil bir çok insanın aklında olan soru işaretlerini cevaplandırdı. Bu sonuç şu gerçeği ortaya çıkarıyor, yargı emir aldı ve karar verildi yani ülkemizde ki adalet tamimiyle rafa kalktı. Hakkımızda hayırlısı diyelim.
Şu soru kafamı kurcalıyor, en iyi şekilde hırsızlığın yapıldığını kim bilir? Haliyle hırsızın kendisi diyeceksiniz sanıyorum. Hal böyle olunca varın seçimin iptalinin sebebini ve suçlusunu siz bana söyleyin.
Ah İstanbul, güzel İstanbul sen ne kadim bir şehir ne müthiş bir tarihsin. Her zaman ki gibi gerçeklerin gün yüzüne çıkmasına sebep olacak ve adalet meşalesini sen yakacaksın. Sana ve senin içinde yaşayan insanlara güveniyorum ve inanıyorum bizi yanıltma.