MEB bünyesindeki ilk ve orta dereceli resmi okullarda görev ifa eden kadrolu veya sözleşmeli öğretmenin doğum, askerlik görevi, ölüm, ücretsiz izne ayrılma, çeşitli hastalık veya uzun süreli tedavi vb. mücbir sebeplerden ötürü belirli veya belirsiz süre ile görevine devam edememesi, norm açığı bulunan okullara atama tercihlerinin yapılmaması vs. gibi durumlarda eğitim öğretim faaliyetinin aksamaması adına öğretmenlik vasfına sahip ücretli öğretmenler tarafından ek ders ücreti karşılığında eğitim öğretimin devamlılığı sağlanmaktadır.
Ülkemizdeki eğitim sistemi içerisinde yer alan ‘ücretli öğretmenlik’ öğretmenler arasında farkların oluşmasına neden olmaktadır. Öğretmenlerin aynı görevi yapmasına rağmen atandıkları kadrolardan dolayı özlük haklarında ortaya çıkan farklar ücretli öğretmenlik görevinde bulunan öğretmenlerin emeklerinin karşılığının alamamasına yol açmaktadır. Bu bağlamda açıklama yapan Ağrı’lı ücretli öğretmenler, hiçbir öğretmen yarım maaş, yarım sigorta primi ve hiçbir özlük hakkı olmadan çalışmayı hak etmediğini söylüyor. Aynı zamanda geçtiğimiz günlerde Türk-Eğitim-Sen’in açıkladığı rapora göre de yaklaşık olarak 76 bin kişinin ücretli öğretmenlik görevinde bulunduğunu ve ücretli öğretmenlerin 27 bin 143’ü eğitim fakültesi, 25 bin 837’si lisans mezunu, 5 bin 503’ü ise ön lisans mezunu olarak açıklandı.
KANAYAN YARA ÜCRETLİ ÖĞRETMENLİK
Ağrı’daki ücretli öğretmenler ” Milli eğitimimizin kanayan yarası olan ücretli öğretmenlik unvanının ortadan kaldırılarak yıllardır emek veren meslektaşlarımızın özlük ve statü haklarına kavuşmasını istiyoruz. Hiçbir öğretmen yarım maaş, yarım sigorta primi ve hiçbir özlük hakkı olmadan çalışmayı hak etmiyor. Asgari ücrete son gelen zamlarla birlikte bizler yine asgari ücretin altında maaş almaktayız. Bu nedenle mesleğini sevgiyle yapan ücretli öğretmenlerin emeklerinin karşılığının alması çok önemlidir. Bu bağlamda, çalışan ücretli öğretmeler olarak sesimizi duyurmak istiyoruz”
Aldığımız maaş asgari ücretin altındadır. Haftada en fazla 30, ayda en fazla 120 saat derse giren bir ücretli öğretmenin 20 gün SGK primi yatmakta, 7340 TL maaş ödenmektedir. Kısmi süreli görev yaptığından işsizlik maaşı alamamaktadır. Tazminat hakkına sahip değildir. Maaş promosyonu, kırtasiye ödeneği vs. birçok haktan mahrumdur. şeklinde konuştu.
ÖĞRETMENİN ÜCRETLİSİ OLMAZ
Ağrı’da görev yapan ücretli öğretmenler Öğretmenlik özel ihtisas gerektiren bir meslek olup bu görevi ifa eden kişiler de toplumun standartlarının üzerinde sosyal ve ekonomik şartlara sahip olmalıdır. Atanma şartlarına sahip (eğitim fakültesi mezunu, formasyon sahibi ücretli öğretmen) olan belirli yaşa gelmiş ve belirli bir geçmiş emeği bulunan ücretli öğretmenler hizmet yılı ve SGK prim gün sayısı esas alınacak şekilde kalıcı istihdam edilmelidir. Ücretli öğretmen istihdam sistemi kaldırılmalı veya asgari sayıya indirilmelidir. Diye açıklamalarına devam etti.
Ücretli öğretmenler eğitim fakültesi mezunu veya pedagojik formasyon sahibi ve eğitimin içinden gelen kişilerden oluştuğunu belirten Ağrı’lı Ücretli Öğretmenler” Düzenli olarak KPSS sınavına giren fakat kontenjan mağduru oldukları için atanamayan ve bir şekilde sisteme dahil olan kişileriz. Bizler kendi içimizde de eğitim fakültesi mezunu ya da formasyonu olmayan kişilerin öğretmenlik yapmasına karşıyız.
ÜCRETLİ ÖĞRETMENLER KADROYA ALINMALIDIR
Ağrı’daki ücretli öğretmenler talepleri açısından son olarak şunları söyledi:” Ücretli öğretmenlerin talepleri MEB tarafından resmi olarak kabul edilmeyen öğretmen eksikliğini gidermek amacıyla gayri resmi süreklilik arz eden öğretmenlik vasfını taşıyanların ek ders ücreti karşılığında öğretmen olarak görevlendirilmesi esasına dayanan bir uygulamadır. Bu şartlarda 3,5,10,15,20,25 ücretli öğretmenlik adı altında mesleğini liyakatli bir şekilde yürüten öğretmen arkadaşlarımız vardır. Ücretli öğretmenlerin sigorta primleri çalıştıkları gün sayısı kadar prim yatırılmakta resmî tatil ve olağanüstü tatili gibi dönemlerde derse girmedikleri için o günlerin karşılığı olarak sigorta primi ve ücret ödenmemektedir. Yıllardır eğitimin kanayan yarası haline gelmiş ve sorulara çözüm bulunmamıştır. Ücretli öğretmenlerin yaşadığı sorunlara ışık tutup ülkemizdeki öğretmen ihtiyacını ve ücretli öğretmenlerin özlük hakları, bu konuda eğitim politikacılarının ve eğitimle ilgili yetkililere fikir verme açısından önemli olmaktadır. Bu bağlamda; hiçbir sosyal hakkı olmadan ücretli öğretmenlik adı altında çalışan öğretmenlerimize olası kadro verilmesi halinde bizlerin talebi, üç yıl ve üzeri hizmeti olan ücretli öğretmenlere daha önce dershane öğretmenlerine tanınan hakkın bir benzerinin tanınarak kadroya alınmalarını talep ediyoruz.”
Ücretli öğretmenlere vermiş olduğunuz destekten dolayı minnettarız.