Duvar gazetesinden Hacı Bişkin'in haberi şu şekilde;
Ağrılı inşaat işçisi Özal Ürtekin, Trabzon'un Ortahisar ilçesinde çalışırken, inşaatta 7 kişinin saldırısına uğradı. Elleri ve ayakları bağlanarak darp ve işkence edilen Üretkin'in otomobil anahtarı, telefonu ve cüzdanı da gasp edildi. Olaya karışanlar savcılığın tutuklama talebine rağmen Sulh Ceza Hakimliği görevine geçici olarak atanan infaz hakimi tarafından serbest bırakıldı.
OLAY NASIL BAŞLADI?
Ağrılı işçi Özal Ürtekin 8 Ağustos günü inşaatta çalışıyordu. Trabzonlu elektrik ustası bir işçi, çalışma sırasında Ürtekin'e "boruya sıva döktüğü" gerekçesiyle küfretmeye ve hakaret etmeye başladı.
Tartışma büyüyünce Trabzonlu işçinin akrabaları da bir araya gelerek Ürtekin'in ellerini tellerle bağladı ve kendisine işkence etti. Darp ve işkence devam ederken Ürtekin'in araba anahtarı, cüzdanı ve telefonu da gasp edildi. Olaydan sonra Ürtekin kendini inşaatın yanındaki uçurum boşluğuna atarak kurtulabildi.
'SİZİ ÖLDÜRÜRÜZ' TEHDİDİ
Yaşananlara tanıklık eden bir işçi olay yerine jandarmayı çağırdı. Ürtekin ise hastaneye götürüldü. Görgü tanığı işçi jandarmaya verdiği ifadede şunları söyledi: "İnşaatta işimizi bitirmiştik. Önce Özal 'su açık mı' diye aşağıya indi. Arkasından biz gittik. Gittiğimizde 7-8 kişi Özal'ı yere yatırmış, inşaat teliyle elini bağlamış şekilde tekme tokat sopalarla dövüyorlardı. Bize, 'Karışmayın sizi de öldürürüz' diyerek tehdit ettiler. Biz de kaçtık, 112'yi aradık."
Olayın yaşandığı inşaattan sorumlu mühendis ise ifadesinde şunları söyledi: "Bugün (8 Ağustos) saat 15.00 sıralarında inşaat sahibi beni arayarak komşulardan gürültü nedeniyle şikayet geldiğini söyledi. 20 dakika sonra inşaat sahasına gittim. Gittiğimde Özal Ürtekin'in burnu kanamıştı. Yaralı bir halde hafriyat sahasına sığınmış gibiydi. Özal'ın ağzı ve yüzü kan içerisindeydi, doğrulamıyordu. Sürekli kaburgalarını tutup ağrıdığını söylüyordu. Bir bileği mosmor haldeydi."
İŞKENCE EDENLER SERBEST
İfadelerin ardından işkence, darp ve yağma ile suçlanan sanıklar savcılığa çıkartıldı. Savcılık, bu kişilerin tutuklanmasını talep ederek hakimliğe sevk etti. Ancak adliyede ceza hakimi olmaması nedeniyle dosyaya bakan infaz hakimi olaya karışanları serbest bıraktı.
RAPOR: HAYATİ TEHLİKESİ VAR
Özal Ürtekin'in kaldırıldığı hastanede muayene eden doktorun raporunda ise şu ifadeler yer aldı: "Basit tıbbi müdahaleyle giderilemez yaralama. Hayati tehlikesi var."
'SALIVERİLME KABUL EDİLEMEZ'
Ürtekin'in avukatı Mensur Çil, şüphelilerin serbest bırakılmasına tepki gösterdi. Çil, "Sulh ceza hakimi yerine geçen infaz hakiminin serbest bırakma kararı açıkça hukuk garabeti niteliğinde. Hakimin bu kararı hangi amaçla verdiğini anlamış değiliz. Açıkçası bunun hukuki bir izahı da yok. İkili ilişkiler veya birilerini hukuktan kayırmak dışında açıklaması da olamaz. Sulh Ceza Hakimi hakkında kararın neden ve nasıl verildiğini araştırıyoruz. Bu karara karşı itiraz hakkımızı her türlü kullanacağız. Sanıkların suçu işlediğine dair sabit deliller mevcut olup işlenen suçlar CMK gereği katalog suçlardandır. Örgütlü bir şekilde ikiden fazla katalog suçu işleyen sanıkların tutuklu yargılanması hukuki zorunluluktur. Müvekkilimiz daha hastaneden çıkmadan ölüm tehlikesi devam ederken, onu bu hale getiren canilerin salıverilmesi kabul edilemez. Hakimin kararı saldırgan şahısları daha da cesaretlendirmiş ve müvekkilimizin ölüm tehditleri ile karşı karşıya kalmasına sebebiyet vermiştir. Böyle kişiler kayırılarak verilen kararlar hukuka olan güveni sarsıyor ve insanları kendi başına 'öç alma' duygusuyla karşı karşıya bırakıyor" dedi.
Bu vahşeti şiddetle kınıyorum.